Mükemmel Adayı Seçme Hakkındaki Yorumlar

sergiran 08.06.2001
Bir hayat felsefesi olarak mükemmellik, insanoğlunun tarihle birlikte peşinden sürüklendiği nirvana olmalı. Hayatın her alanı “iyi”nin ötesine ulaşmayı amaç edinir. Hardy Caldwell, iş adamlarına mükemmel bir adayı seçmede uyacakları ilkeleri göstermeye çalıştığı eserinde, kendisi de iş adamı olarak bu tecrübeleri yaşamış. Yazarın iş adamı olduğunu giriş yazısındaki “... Bu yöntemi ben yıllarca kullandım... Ara sıra şanslıydım. Bu durum, beni bu yöntemi kullanma konusunda cesaretlendirdi.” cümlelerinden anlıyoruz.
Ülkemiz şartlarında eleman alımının hiç de bu kitapta anlatılan ilkeler doğrultusunda yapılmadığını esefle müşahade ettiğim onca iş içinde yaşamıştım. Amerika iş çevrelerinde uyulması zarurî “ İşe almada ırka, cinsiyete (cinsel tacize), renge, dine ve uyruğa dayalı ayrıma gidilmemesi” maddesi bile bizde işlerin tam tersine yürütüldüğünü anlamaya yeter.
Yapılması gerekli en önemli şeyin, adayların en iyisinin seçilmesi olduğunun altı çizildikten sonra, eleman seçiminde bir yöneticinin kişisel kanaat ve becerilerine değil, bağlı olduğu bir sisteme dayanmasının gereğine dikkat çekiliyor. Yöneticinin her şeyi bilirim havasından kurtularak kendisini değerlendirmesi ihtar edilirken, modern iş çevrelerinin kaçınmalarının mümkün olmadığı köklü öneriler sunuluyor.
Kitabın yalın anlatımı ve herkes için olan dili yazarından mı, çevirenin ustalığından mı?
Bizim bu sitede yapmaya çalıştığımızla doğrudan ilişkisi yoksa da eleştiri yazanlara karşı takınılmasında faydasını düşündüğüm birkaç tavır önerisini buraya almadan edemiyorum:
İyi bir adayı kaybetme riski yoksa birkaç gün bekletin.
Hiçbir aday işe uygun görünmüyorsa, hiçbirini işe almayın.
Pazarlık yapanları postalayın.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (17)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla