Üslubuyla, konusuyla, olay örgüsüyle "evet, Cahit Zarifoğlu'nun kaleminden çıktığı belli" dedirten okuyanına başka bir roman deneyimi yaşatan eser. Başka diyorum çünkü; okurken bir çok duyguyu sanki başka bir perdede yaşıyorsunuz, tadı tanıdık geliyor anlatılanların ama başka bir duygusallık var bu eserde. Bir babanın oğluna abdest almayı öğretmesi, ilk kez bayram namazına giden bir çocuğun iç dünyasında yaşadıkları, iman vecdinin verdiği güçle köyünü düşmana karşı savunan bir halk ve tüm bunların ortasında bir Cami'nin konumu. Cami merkez alınarak yaşanılan bir hayat, hatta savaşta dahi adeta karargah olan bir cami. Eser sadece bunu anlatmıyor elbette; ama belki Cami'nin aslında ne olduğu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.