'Önce, Söz Vardı'... Tabii ki, aslında, önce söz falan yoktu; eylem vardı, yani insanın bilinçli çabası, kısacası 'iş' vardı; daha doğrusu 'vardı' da değil, 'yapıldı': insan 'iş' yaptı da, işte öyle insan oldu ve de 'ses' ancak ve ancak, insan 'iş' yaparsa/yaparken 'söz' olur.
Eşek, kuyunun çıkrığını çevirirken ya da yük taşırken zorda kalınca, yorulunca ya da her ne sebeple olursa olsun kedinin/köpeğin canı yanınca bir ses çıkartır; insanı da kuyu çıkrığına bağlasalar, zorlansa, o da 'ah, of' derdi, yani bir 'ses' çıkartırdı. İstediğini hiç mi hiç zorlanmadan yapabiliyo ya da her istediği kendiliğinden gerçekleşiyor/her şey istediği gibi olsaydı, bu sefer de hiç 'ses' çıkartmazdı ki, 'ses'in olmadığı yerde 'söz'ün de hiç mi hiç olamayacağı açıktır.