Kitabın içeriğinden bahsedeyim. Kitap; savaşta tek kolu kopmuş, yedek subay Ahmet Celal'in, askerlerinden birinin köyüne gidip orada yaşamaya başlaması ve o köyde yaşanılanları,kendi ruh halini ve bir aydın gözünden köylünün durumunu anlatıyor. Kitapta bahsedilen köy ve köylü o kadar geri kalmış, o kadar saf, cahil ve vurdumduymaz ki... cahillik vardır belki o dönem için -günümüzde bile ne cahil insanlar var- ama ne bileyim anlattığı köylüleri gözümde canlandıramadım. Okumamış, görmemiş bilmiyor olmak başka da bizim Anadolu insanı cana yakındır, sıcakkanlıdır, misafirperverdir. Kitapta bahsedilen köylüler hiç böyle değil. Köylülerin savaş zamanı hiçbir şey olmuyor gibi yaşama tarzları, ülkede olup biteni hiç önemsemeyişleri, vurdumduymazlıkları açıkçası beni üzdü.