Bu kitabı bitirdiğimde yazarının bir Arap hayranı olduğu hissiyatına kapıldım. Ayrıca kitapta Hz. Muhammed ile ilgili çok fazla bir şeye değinilmiyor. Daha çok Arap kültürüne değiniliyor. Yazar kitabın başlarında dinin insan ürünü olduğunu söylüyor. Arapların yaşadığı coğrafyadan dolayı sanrı görmeye çok yatkın olduklarını iddia ediyor; ama bir taraftan da anbean Hristiyanlıkla müslümanlığı karşılaştırıp islamiyeti savunuyor. Yazar özetle çağdaş kültürün oluşumuna İslam ve Arap kültürlerinin çok büyük katkı sağladığını dile getiriyor. Yazarın dine bakışının tepkisel olmadığı ortada. Fakat Auguste Bebel'in Kuran'ı Hz. Muhammed'in kendinin oluşturduğunu söyleyip bir taraftandan da İslam sempatizanı gibi davranması yazarın yaman bir çelişki içinde olduğunu düşündürdü bana.