bu kitapta yazar iki gencin çocukluktan beri unutamadıkları sevdasını işlemiş. Aslında ismiyle bir bağlantı kuramadım. Ama yine de içindeki aşk tasvirleri çok hoşuma gitti.Aynen şöyle diyor yazar kitapta:
" Aşk ve sevda, hatta dostluklar bile, kökü derinliklerde olan, gözleri kamaştıran güzellikleriyle tıpkı sanat eserleri gibidirler... Sanat ve aşk gamsızlıklardan, anlayış kıtlıklarından ve ihmallerden gocunur...
Sanat gülün yaprağına, dalında dururken, duyguları işleme sanatıdır.
Fakat onu incitmeden, vasfını koruyarak...
Aşk da öyle işte gülün yaprağına yazılan, ama onu hırpalamadan, soldurmadan yarağa duyguları işleyebilmek.. En itinalı biçimde hassasiyet göstererek, estetiği bozmayan bir duygu inceleğidir sanat...
Bazan uzaktan gülümseyen, dokunulmayan, yaklaştıkca aradaki mesafeyi koruyan, peşinden hep koşturan, hiç bir şey vermediği zannedilen ama insana mesafeler kazandıran... Heveslendiren, bazen avutan, hatta bazen küstüren pırıltılardan da ibarettir Aşk... "
O kadar aşk tanımları okudum bu kadar güzeline hiç rastlamamıştım.
Teşekkür ederim Ahmed Günbay Yıldız duygularımı yansıtmışsınız.