Enis Batur'un şiirlerini ilk kez okudum. Dikkatimi çeken en önemli özelliği şiirlerin nazımdan çok nesire daha yakın olmasıdır. Zaten Tuğralar isimli kitabın içinde küçük bir bölüm nesir yazılarına ayrılmış. Bu sözlerden şiirlerin güzel olmadığı anlamı da çıkartılmamalıdır. "Çok sevdim onları, diyor kaptan. Kumrular gibi değil insanlar gibi sevişiyorlardı. Tanrılar gibi." şiirdeki duygularla anlatılmak istenen belki kafiyeli ve ölçülü bir şiirde anlatılamaz. "Bir tabak tarhana koydu önüne, bir avuç maydanoz; parmaklarını tuttu, bileğini, kolunun içini öpüp kırdı, böldü ekmeği ve bekledi: Zaman hızla içine akıyordu. Bu seferi gövde sana birikti, dedi, duyulur duyulmaz bir sesle." sözlerinde anlatılan insan/yaradan yakınlaşmasının bundan daha güzel ifadesi olmaz sanırım. Bazı şiirlerini ise anlamadım desem yalan olmaz. Bunları tekrar tekrar okuyup anlatılmak istenen duyguları yakalamaya çalışıyorum.