Serinin diğer iki kitabı gibi bu kitap da, zarif tasarımı ve özenli baskısı ile dikkati çekiyor. Daha çok tek parti ve Demokrat Parti zamanında İstanbul’un geçirdiği dönüşümleri anlatmış. Adnan Menderes zamanında Vatan ve Millet Caddeleri açılırken çok sayıda tarihi eserin yok olduğu, büyük boyutlu Osmanlı eserlerinin üzerine titrenirken küçük eserlerin (mescitler, hamamlar, mezarlıklar) hep yol çalışmalarına ve yeni yapılan binalara kuban verildiği özellikle vurgulanmış.
Bunca değişim ve dönüşüme rağmen İstanbul hala harikulade bir şehir. Hernekadar yazar İstanbul’da yaşayan insanların İstanbul’u benimseme ve anlama konusunda çok gerilerde olduğundan yakınsa da artık tarihsel dokunun korunmasındaki bilinç düzeyi 30, 40, 50’li yıllara göre çok daha yükselmiş durumda. 2011’deki Haydarpaşa yangınında insanların hüngür hüngür ağlamaları bunun bir göstergesi.