Yazar İslam Hukuku ve Osmanlı Hukuku alanlarına ciddi anlamda hakim. Kitabın şeması da gayet güzel oluşturulmuş. Bir terimler sözlüğü ilavesiyle çok daha güzel olur. Bizlere yutturulmaya çalışılan gayr-i müslimlerin ayrı mahkemeleri vardı, padişahların astığı astıktı hikayelerini delilleriyle çürütüyor. Beni vuran iki cümleyi kitaptan alıntılamak istiyorum. Birincisi Kanuni’nin yapmak istediği hukuki bir düzenlemeyi Şeyhulislam Ebussuud Efendi’nin “nameşru olan nesneye emr-i sultani olmaz” diye reddetmesi. İkincisi ise aralarında sulh yapma imaknı olan kimselerin mahkemeye gitmeden bir hakem yoluyla anlaşmazlıklarını bitirebileceklerine dair bir görüşe ünlü fakih Sadrüşşeria’nın “Tahkime fetva verilmez, zira insanlar bundan cesaret alarak hakemi tercih ederler ve kadıya müracaat edenler azalır. Böylece şeriat hakimlerinin haysiyeti ve şeri hükümlerin de güzelliği tam anlaşılmaz” diyerek fetva vermemiştir. Ebussuud Efendi de aynı fetvayı kabul etmiştir.
Alana ilgi duyan herkese hararetle tavsiye ederim.