Ünlü materyalist Abdullah Cevdet tarafından Türkçe'ye terceme edilen ve Atatürk'ün emriyle 1928 yılında Arap alfabesiyle, 1929'da da Latin alfabesiyle Devlet Matbaası'nda bastırılan kitap, adından da anlaşılacağı üzere, tam bir tanrısızlık anlayışı ile yazılmıştır. Kitabın muhtevası hakkında bir fikir vermek için, bazı konu başlıklarını sıralamak, sanırım yeterli olacaktır:
Bir Allah'a İnanmak Gereksizdir; En İyisi Onu Hiç Düşünmemektir
Din, Safdillik Üzerine Kurulmuştur
Her Din Bir Saçmalıktır
Din, Cahilleri Mucizeyle Kandırır
Güneşe Tapmak, Bir Ruha Tapmaktan Daha Az Akla Aykırıdır
Dinin Gereksizliğini Kanıtlayan Şey, Anlaşılmasının Olanaksız Olmasıdır
İhtiraslara Karşı Din, En Zayıf Engeldir
Din, Ahlakı Felce Uğratır
Dinin Ne Kadar Aykırı ve Kötü Olduğu Ne Kadar Tekrar Edilse ve Kanıtlansa Azdır
...
Bu ve benzeri fikirlerle dolu olan kitap, materyalist ve pozitivist anlayışın fikirlerini çok açık ve galiz bir dille ifade etmektedir. Pozitivizmin babası olan Voltaire de zamanında, bu kitabın basılıp yayılması için büyük çaba sarfetmiştir. Bu şekilde ateizmin savunuculuğunu yapan kitaplara, değişik zamanlarda ilmî cevaplar verilmiştir; mesela ülkemizde bu felsefenin temsilcilerinden olan Turan Dursun'un dört kitaptan oluşan Din Bu serisine, Prof. Dr. Süleyman Ateş tarafından, Gerçek Din Bu adlı iki kitapla cevap verilmiştir.
Kitapla ilgili ilginç olan bir nokta da, değişik zamanlarda, Atatürk'ün dine ne kadar büyük önem verdiğini ispat etmek için sık sık öne sürülen, onun emriyle Elmalılı Tefsiri'nin ve Tecrid-i Sarih adlı hadis kitabının basılmış olduğu gerçeği ile, yine onun emriyle bastırılan bu kitap arasındaki dine yaklaşımdaki terslik ve zıtlıktır. Abdullah Cevdet, kitabı Atatürk'e ithaf etmiş ve ona imzalı bir nüshasını hediye etmiş, Atatürk de kitabı, bazı yerlerini çize çize, dikkatle okumuştur. Bu kitap, baştan sona dine hakaretlerle doludur. Dinin ne kadar anlamsız bir kurum olduğu görüşü, kitabın tamamında hakim bir görüştür.