Türkçeyi bu kadar zekice kullanan başka bir yazar yoktur sanırım. Kelimelerden kelimeler üreterek kaleme aldığı bu destansı kitabında Balbay; kendisine uygulanan hukuk dışı bütün uygulamaları, geçmişte diğer aydınlara uygulananlar ışığında bir kez daha gözler önüne sermiştir. Kitabı okurken hep şunu düşündüm: yıllar sonra 2000 lerin başında cezaevi koşulları nelerdi diye sorulduğu zaman bu kitap onlara cevap olacaktır. Cezaevlerine "içeriden" bir bakışla ele alınan bu kitap tarihe düşülmüş bir nottur...
Bu ülkenin yöneticilerinin "düşünen insana düşman " oluşları daha evvelki yazarlarca da anlatıla geldi fakat Balbay'ın Düşünüyorum, O Halde Sanığım'ı bu anlamda yeni bir boyut getiriyor anlatılanlara. Özellikle kitabın 4. bölümü olan "Demokratikleştirilmiş Hukuk Terimleri Sözlüğü" nü mutlaka okumak gerekiyor. Bir hukuk devleti olan ülkemizin hukuksal durumu belki hiç bu kadar "net" anlatılmamıştı.
Tüm bu hukuksuzlukları anlamak için bu kitabı herkese tavsiye ederim.
Kitaptaki Katledilen Aydınlar Başkenti başlığından bir bölüm aktarmak istedim...
Sabaha karşı 03.00..
Hücrem kalabalık
Bu ayın kitapları,
Türkiye haritasındaki yollar,
Tavanda zıpzıp,
Hasret,yalnızlık,doğru yerde durma huzuru,
Üretme sancısı,
Dolum deposundaki boşluklar
Gelecek hayallerindeki hoşluklar,
Artık hiç göremeyeceklerimin hüznü
Geçerken uğrayan
Sonrada geçmeyen 3-5 duygu...