Eserde Ankara'da yaşayan Enver'in hasta babasının tedavi için Ankara'ya gelmesi üzerine gelişen olaylar zinciri eleştirel, mizahi ve zaman zaman felsefi olarak ele alınmıştır. Hukuk-edebiyat ilişkisi bakımından gözaltı ve otopsi kurumu ile delillerin toplanmasındaki polisin mantığına değinilmesi eseri kıymetli kılmaktadır. Delil elde yöntemi olarak sanıktan delile gidilmesi ve işkence ve kötü muamele yöntemleri eleştirilmektedir. İkisi ihtiyar da olsa üç kişinin bir araya gelmesinin polis tarafından ne kadar kolay bir şekilde terör faaliyeti olarak nitelendirilmesi ve buna ilişkin delillerin toplanmaya çalışılması irdelenmektedir. Aynı zamanda haklı veya haksız başına bir hadise gelen kişinin çevresinden haksızca ve acımasızca nasıl tecrit edildiği, dostluğun sözde kaldığı ve kişinin kendi gerçeğini kabul etmeyenlerin kişiyi yargılamadan ve dinlemeden mahkum edeceklerine değinilmiştir. Eserin tekniği zayıf ve kurgusunda eksiklikler de olsa eser okumaya değer.