Kitap Kur’an’a insanı yaklaştırmak gayesine matuf kaleme alınmış. İstifade ettik, teşekkürler. “Vahyin 1400. yılı” projesinin logosunu taşıyor (Evvelce vahiy yokmuş gibi).
Efendim Kur’an’ı anlattığı halde meal üzerinde yürüyen ve tek bir Kuran harfi içermeyen kitabın siyer ve tarih referansları özellikle Kandahlevi çerçevesinde. Yalnız afbuyurun “yaşayan Kur’an olmak” diyerek hulul ve ittihad fikirlerini ihsas eden müşkül ifadeler kitap içerisinde yer yer tekrar ediliyor: “Allah Resulü (sas) yaşayan Kur’an’dı.”!? İnsana hâşâlar, estağfirullahlar çektiren mugalatanın bu raddesini Sadık Yalsızuçanlar, Ali Akyüz, Münire Daniş gibi sofi-meşrep yazarların kalemlerinden de okuduk. Belki sevimlilik olsun diye, sevdirmek için söyleniyor fakat söz yayılıyor. Nitekim halk da “Yürüyen Kur’an Hz. Muhammed” diye adlandırılmış programlar düzenleniyor. Mürekkep yalamışların bile mana vermekte zorlanacağı, benfakir gibi düz insanların hiç anlamadığı, işitilmemiş, belki bazı ehl-i tarikatin kendi ıstılah veya idrakini yansıtan tasavvufi sözlerinin amiyane ağızlarda böyle uluorta tedavülü hatalıdır, tehlikelidir. İltibaslara, kaymalara yol açar. Zira her makamda her söz caiz değildir.
Efendim, son zamanlarda Batılı terim ve tabirlerle İslamî mefhumları nitelendirmeye çalışmak moda oldu. Kelimesi kelimesine, Hıristiyanlar İsa (as) hakkında "O bizzat ete kemiğe bürünmüş vahiydir" diyerek dalalete düştüler. Şimdi, ne Kuran'da ne de Peygamberin kendi sözlerinde geçen, Hz. Aişe'nin bir sözüne ("Onun ahlakı Kuran'dı") dayanarak böyle ifratlara gitmek son derece tehlikelidir. Vahiy olan Kuran'dır. Peygamberlerin ne kendileri, ne sözleri, ne de davranışları vahiydir. Onlar münhasıran vahyin tebliğcisidir. Dikkatli olmak lazım. Kuran’ı veya Peygamber’i öveceğiz diye hafizanallah uçuruma götürecek sözler söylemeyelim.