Şimdi yazar nobelli olunca ister istemez çıta yükseliyor. Beklenti artıyor. Daha kitabı okumaya başlayınca bile tarzdan dolayı bir hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. bu kadar kısa cümleler ve bu kadar basit bir anlatım. Belki de tarzı bu ama beklentiyi karşılamıyor. Sonra aceba çeviri olduğu için mi diyecem ama derinliği sağlayan mesela herman hesse nin kitapları da var. demekki çeviri de sorun yok. Tarz farklı tıpkı hemingway gibi kısa cümleler. Oysa kemal tahiri okumak, tanpınarı okumak, tarık buğrayı okumak daha çok zevk veriyor. belki biraz da kahramanın toyluğundan dolayı bu tarz ortaya çıkıyor. çünkü kahramanımız daha yeni 20 sine giriyor ve öğrenci. kendisinden 7 yaş büyük ve evli birine aşık oluyor. Bir yıllık bir sürede bir liman kentinde geçen olaylar anlatılıyor. Bu son ihtimal akla yatkın bütün olay kahramanın ağzından anlatıldığı için onun toyluğu olduğu gibi yazıma aktarılmı. Ama gene de hiç okumamaktansa okunabilir.