Kitabı Tacmahal'e olan ilgim nedeniyle almıştım. Bir gün gitmek nasip olursa o mekanı yaşamama, hissetmeme yardımcı olsun diye düşünmüştüm. Hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Bu kadar basit dilli bir romanı daha önce hiç okumamıştım. Açıkçası okurken "ben de biraz emek sarfetsem roman yazabilirim" diye bile düşündüm. Zaten ince bir kitap. Bir de üstelik roman kısa kaldığından tarihi bilgiler eklenmiş, O da muhtemelen kitabı biraz daha kalınlaştırabilmek adına. Fakat şu da var ki, yorumlara baktığımda çok beğenenler de olduğunu görüyorum. Demek ki bu tarz yazım dilinden hoşlanan bir kitle de var. Belki uzun süre okumaktan sıkılan, bir an önce kitabın bitmesini isteyen, bu yüzden kelimelerin ahenginden, dansından hoşlanmayan. Ben yazarların kelimelerle oynayıp, onları renkten renge soktukları, derin tasvirli romanları seviyorum. İşte bu yüzden Dünyaya bir şaheser kazandırmış bir aşkın, kısır bir şekilde anlatıldığı bu romanı beğenmedim.