Muhterem Efendim Hakkındaki Yorumlar

ustanın eliinden yine mükemmel bir eser

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Hırsın nerelere varabileceğini bizlere gösteriyor.

necib mahfuzun okumak istediğim kitaplarındandı

İnsanı ve içindeki yükselme arzusunu çok iyi bir dille ve yakınlıkla anlatmış.

Okuduğum 4. Mahfuz kitbıydı. Yorumlara bakınca hemen okumak istedim ancak kurgu çok hızlı aktı ve karakter çok çabuk yaşlandı gibi geldi bana bunun dışında bir erkeğin zaaflarını ve bencilliklerini çok güzel anlatmış yazar. Hala okuduklarım içinde en iyi Mahfuz kitabı Aşk Zamanı eğer Mahfuz'la tanışacaksanız naçizane Aşk Zamanı ile başlayın derim.

Necip Mahfuz'da beni en etkileyen şeylerden biri de korkusuzca hemcinslerini en karanlık yerlerinden kayırmadan vurması kitaplarında.Ne döneminden ne coğrafyasından sözünü esirgemiş. Bu kitabın konusu hakkında güzel yorumlar yazılmış zaten ben sadece Bayyumi'nin de anlatmaya çalıştığım konulardan nasibini almış olduğunu vurgulamak istedim. Bayyumi,sen de iyiki düşünüldün, iyi ki okuduk hikayeni.Teşekkürler Necip Mahfuz!

Osman Bayyumi devlet kademesinde en yükseğe ulaşmak isteyen, bu uğurda aşktan,evlilikten ve çocuktan vazgeçen ama hazin sondan kaçamayan bir memur... Necip Mahfuz'un harika anlatımı...

Kitaptan : "Ama günler bir anlık bir düşünceden bile daha hızlı geçiyor." (Sayfa 42)
"İnsanoğlu topraktan yaratılmıştı ama kendisinden yıldızlara yükselmesi bekleniyordu; trajik olan buydu!"(Sayfa 45) ve son olarak bir alıntı daha: "Osman, uzun memuriyet hayatı boyunca gelişen bölünmüş kişiliğine ve kişiliğiyle yaşamak zorunda kaldığı riyakarlığa alışkanlık kesp etmişti." (Sayfa 58)

Yazarın okuduğum ilk romanı ve nasıl şimdiye kadar okumamışı diye üzülüyorum.Hırs, öfke ve kendi inandığı doğrular için hayatını nasıl yaşayamadığını, insanın iç dünyası bu kadar mı güzel yansıtılır. Bence okuyun vakit kaybetmeyin..

136 sayfaya bir yaşamı, bir ömrü sığdırabilmiş; bir adamın hayata, insanlara, dünyaya bakış açısını, öfkesini, hırsını, planlarını, geleceğini anlatabilmiş Necip MAHFUZ.
Kısa ama etkili bir anlatım.

“Şu güneşin batışı dedi. Bana hüzün verdi. Her günün ardı gece. Her hayatın sonu ölüm!.." demiştir ya bir yazar, bu kitap işte aynen öyle. Ne yaptın sen Osman Bayyumi?

üzüntü insanı kutsayıp ilahi hazza hazırlar... şu an hala kitabın etkisindeyim.

Çok iyi, yine çok iyi!.. Necip Mahfuz karakterlerini ete kemiğe büründürüp gerçek bir insan haline getiriyor. Kitap okuduğunuzu unutuyor ve bir dünyaya dalıyorsunuz, fantastik, hayal ürünü değil, tamamen gerçek ve doğal bir dünyaya. Muhterem Efendim de diğer kitapları gibi okunmayı fazlasıyla hak ediyor. Tavsiye ederim...

Yazar Necip Mahfuz Osman Bayyumi'nin iç dünyasını o kadar güzel akıcı bir dille anlatmış ki sıkılmadan okuyup bitirdim kitabı.
Hatta itiraf edeyim " Düğün Evi " kitabından daha çok beğendim.
Okurken Jack London'un " Martin Eden " kitabı geldi aklıma.

Eserin arkasında denildiği gibi"Firavunların bile Tanrılar tarafından görevlendirildiği memurlar olarak algılandığı Mısır'da küçük bir arşiv memuru olarak atanmış; Devleti Allah'ın bu dünyadaki mabedi olarak gören ve devlete hizmet etmeyi Allah'a ibadet etmek gibi düşünen" Osman Bayyum'un hayat hikayesi.

Hayata yabancılaşmış sadece kendi bildiği ve hayal ettiğine karşı bir istek ve ihtiras duyan bir adamın öyküsü. Her şeyden yüce amacı için vaz geçebileceğini düşünen bir kahraman gözüyle görüyor kendini.
İman etmiş ama teslimde zorlanan bir insan. Hayaller celî dîvânî, hayatlar gubârî nesta'lik olduğunu göremeyecek kadar zavallı bir konumda.
Tıpkı tüm insanlar gibi, tek farkı onun ihtiraslarında istikrar ve azmi var %99'da olmayan.
Bu onun hem güçlü yanı hem de acınacak sefil sonunun hazırlayan yönü.

Bir adamın hayalleri ve bu hayalleri için aşktan,evlilikten,hayattan,çevresinden vazgeçmesi. Hırsın bu kadarı da olmaz artık dedirtecek kadar,kendisi için, terfi için başkasının ölümünü bekleyecek kadaracayip bir insan ve bir o kadar da müslümanlığını vurgulayan bir adam.Osman Bayyumi'yi anlatıyor. Ve hırsın sınırlarını algılamamız gerektiği gerçeğiyle bizi baş başa bırakıyor.

Kitaptan beğenilen bir paragraf:

Gören gözler ve düşünebilen zihinler için sayısı ilahi sır vardı bu dünyada.Merhaba ile hoşçakal arasındaki zaman çok kısaydı belki ama sonsuzdu.