Oysaki ömür; anne karnı ile toprak arasındaki iki karanlık arsında yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir. Hayatın kısalığı ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Esasında hayatın tek gerçeği olan “ölümün” sanki başımıza gelmeyecekmiş gibi hareket etmemiz, ölüm gerçeğini ortadan kaldırmıyor. İşte bu noktada yazar dünya hayatını boş işlerle geçirmemizi, varlık amacımızı sorgulayarak daha anlamlı yaşamamızı, faydalı işler yapmamız gerektiğini, Kur’an daki Surelerle, tarihin gelmiş geçmiş en ünlü yazarların sözlerine yer vererek açıklamış. Hala yaşıyorsak mutlaka bir sebebinin olduğu, vazifelerimizi ertelememiz gerektiği ifade edilmiş. Kısacası insanın silkinerek hakikate, özüne dönmesi gerektiği Kur’an ışığı altında anlatılmış. Düşüncelerimizin ve amaçlarımızın tekrar sorgulanarak doğru yolun bulunmasına yardımcı olacağını düşündüğüm bir eser.