Henüz bir hafta önce Konya sokaklarında gezerken misafiri olduğum bir dostumuz yanımıza kadar gelen birini göstererek, bakın bir meczuptur dediğinde karşımda sadece bakımsız, kimsesiz ve fakir biri gördüğümü sanmıştım. Oysa yanılmışım. Yaşlı adam bir süre sonra bize doğru yönelerek nereli olduğumuzu sordu, ardından da birkaç selam göndermemizi istedi yaşadığımız şehirde tanıdığı insanlar olduğunu söyleyerek, bir yandan söylediği karmaşık cümlelerle bir yandan da aslında bilmesine olanaksız bir kısım hususları dua edercesine yüzümüze karşı söylemesi ile ilgimizi çekmişti. Gördüğümüz adam bizden ayrılırken bizi sanki uyarır gibiydi. Selam söylediği insanlardan birini buldum birkaç gün önce, bana o kişiyi tanıdığını, o kişinin çok mübarek bir zat olduğunu ve bizimle konuştuğunu söylediği tarihlerde aslında ülkede olmadığını ve Afganistan’ da bulunduğunu söyledi. Bu ne demekti? Bu meczuplar kimlerdi? Yazar bunu gayet uygun bir şekilde açıklamış ve bizlere aslında gördüklerimizin birer yanılgı olabileceğini, gördüklerimizin gerisinde çok daha farklı şeylerin bulunabileceğini anlatmış.