Ümit İhsan ve Kıyamet Tarıkatı bence kitabın en iyi hikayesi. Her ne kadar başlarda "Yolda sıkı bir kahvaltı yapsak iyi olacak" diyen Amerikan ağızlı komisere kıl kapsamda genele bakıldığında kitabın en fazla emek verilmiş hikayesi. Tarikat muhabbeti klasik ama günümüz tarihine yerleştirilmesi başarılı, hiç sırıtmıyor. Hikaye olarak kullanılarak yazık edilmiş belki de; içinde barındırdığı, cinayeti, tarihi kitapları, komiseri ve komiser yardımcısı ile hatta ve hatta hikayenin Beyoğlunda bir yerlerde geçiyor olması ile bu hikayeden üçleme çıkarabilecek bir yazar tanıyorum ben. Altı üzerinden altı vererek birinci ilan ediyorum bu hikayeyi.
Paragrafta kazılan çukurdan olsa gerek, Şebnem Pişkin'in hikayesi hariç her hikayede ölüm, ceset temaları işlenmiş. Editörlüğünü yazarlardan Ece Özbaş Korkmaz'ın yaptığı kitapta kesme işaretleri or'dan bur'dan, ner'deyiz gibi garip şekilde kullanılmış. Bunun dışında kelime hataları yok denecek kadar az.