Kitabı elimden bırakmadan-bırakamadan- yaklaşık 3 saatte bitiriverdim. Güzel farklı bir kurgusu vardı. Günümüzdeki ABD'nin yıkılmasının ardından onun topraklarında kurulmuş olan bir devlette geçiyor olay; Illéa ülkesinde. Ülkenin kendine özgü bir kast sistemi var, vatandaşların rütbeleri sayılar küçüldükçe artıyor. Kahramanımız America'da 5'de yer alıyor. Sanatçı bir aileye mensup,kendiside bir sanatçı. Ülkenin prensinin ruh ve siyasi hayatındaki eşini bulabilmesi için bir seçim yapılacak ve isteyen genç kızlar bu seçime katılabilmek için başvurabilecekler. America'nınsa aklından dahi geçmiyor. Fakat iki yıldır sevdiği Aspen ona en azından başvurması için ikna ediyor. Ve America seçilip saraya gidiyor. Kızlarının birbirlerini rakip olarak görmeleriyle sancılı zamanlar da oluyor. Ve Prens Maxon aslında hiç tahmin ettiği gibi biri olmadığını da kabulleniyor onu tanıdıkça. Yine de Aspen'i unutamıyor. Ben gelecek kitaplarda Maxon'a olan sevgiisini göstermesini ve onu seçmesini umuyorum. Maxon'u çok seveceksiniz.