Hayat Dolu Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Hayat Dolu
Eş hamile, baba huysuz, peder baskıcı, Fante çaresiz. Otobiyografik öğeler taşıyan bu kitapta Fante, eşinin hamileliğinin son dönemlerini anlatıyor.
Teliflerden kazandıkları yetiyor, bir süre çalışmalarına ara veren Fante'nin tek amacı Joyce'un kaprislerine katlanıp sıkıntılı dönemi en az hasarla atlatabilmek ama bu pek kolay olmuyor.

"Bazen başımı kaldırıp baktığımda onu gözlerini bana dikmiş başını sallarken buluyordum.
'Tanrım, neden evlendim ki seninle?'
Tek kelime etmeden aptal gibi sırıtmakla yetinirdim, çünkü ben de nedenini bilmiyor, ama benimle evlendiği için mutluluk ve huzur duyuyordum." (s. 9)

Kadına haller geliyor; ev işlerini tek başına halletmeye çalışıyor, gece gündüz bebeklerle ilgili kitaplar okuyor ve bütün huysuzluğuyla doğumu bekliyor. Fante de makaleler okuyor, hatta doktorla konuşurken sürekli makalelerde okuduklarından bahsedip adamı bezdiriyor. Herkesin minik takıntıları var. Gecenin bir körü Joyce'un tuvalete koşup gümbür gümbür adımlarla yatağa dönmesi de bir başka ıstırap kaynağı. Fante, yazarlık kariyerini borçlu olduğunu söylediği, sevdiği kadına kavuşmak için bütün sıkıntıların geçmesini, çocuğun bir an önce doğmasını bekliyor. Joyce da öyle. Bebekten nefret edecekler neredeyse. Sadece bebekten de değil, pek sıkıntılı bir zamanda Fante geçmişi düşünmekte huzur buluyor, hüzün de buluyor gerçi.

"Sessiz sokaklar boyunca eve sürerken öbür kızları düşündüm, tatlı Avis'i ve sevgili Monica'yı, ve geçen onca yıldan sonra öyle bir özlem duydum ki onlara. Ne kadar güzel ve körpeydiler, vücutları ne kadar biçimliydi, hamilelikle şiş filan değillerdi, şimdi beni kendimden geçiren bıktırıcı bir arzuyla özlediğim kızlar geri gelmemek üzere gitmişlerdi ve onlara asla sahip olamayacağımı idrak edince az kalsın ağlayacaktım. Evlilik buydu, bir mezar, kendinden güçlü bir iyi ve doğru olanı yapma isteği ile sabahın üçünde insanın aptal konumuna düşmesine neden olan berbat bir hapishane. Evliliğin tek ödülü çocuklardı, onlar da nankördüler. Kendi çocuklarımı yaşlılığımda tahayyül edebiliyordum; beni kapıya koyuyorlar, ihtiyarlık maaşımı bağlatmak için bazı evrakları imzalıyorlar, böylece benden, hayatının en iyi yıllarını onlara daha iyi bir hayat verebilmek için dürüst bir işte alın teri akıtarak geçirmiş ihtiyardan kurtuluyorlardı. Böyle ödüyorlardı şükran borçlarını." (s. 19)

Baba mevzuları diğer kitaplarda da var, hatta direkt Dostoyevski'ye bağlamış Fante. Oralara sonraki kitapta geleceğim. Bu kitaptakini vereyim şimdilik. Evlerinin ortasında koca bir delik açılınca duvarcı olan babasını ziyarete gidiyor Fante, adamı tamirat amacıyla eve getirebilmek için. Şimdi İtalyan aile yapısı hakkında The Godfather'dan, The Sopranos'tan bir şeyler biliyorum, bu yüzden evde geçen bölümleri, aile üyelerinin ilişkilerini gözümde canlandırabildim. Tipik Amerikan ailesi gibi yaklaşırsanız zannediyorum bu bölümlerin güzelliği önemli bir ölçüde kaybolur. Bu aile yapısı bilinirse neden bazı şeyler üstünde öylesi ısrarcı olunduğu falan anlaşılabilir. Bunu göz önüne alarak okumanızı tavsiye ederim. Neyse, anne zaten evlatlarına bitiyor, John'ı her gördüğünde bayılıyor falan. Baba tam baba; sert ve otoriter ama anneye verilen değer her daim ortada. Kardeşler de kardeş işte. Bu anne-baba ikilisi, torunun erkek doğması konusunda batıl inançları gereği yapmadıklarını, demediklerini bırakmıyorlar. Ceplere sarımsak koymak, sabah çiğ yumurta içmek gibi. En komik bölümlerin çoğu bunlar. Bir de baba-oğul ilişkisi var, inceldiği yerden kopmuyor da orta yolu bulmak için uğraşıyorlar bayağı. Kopamıyorlar tabii birbirlerinden, kesin bir rest yok. Aile her şeyden önemli.

Baba ikna ediliyor, eve dönüyorlar ve karnaval iyice karışıyor. Baba Nick, dev göçüğü tamir etmek için uğraşırken oğluyla çekişiyor, Joyce ve Nick birbirlerini pek sevdikleri için eşine karşı Nick'i savunuyor. Bir de Peder Gondalfo çıkıyor ortaya. Hamile kalana kadar koyu bir ateist olan Joyce, katolik olmaya karar veriyor ama Fante'de bir değişim yok, ateist olmasından mutluluk duyduğu eşi gibi düşünmüyor. Sonrası üçlü ittifak, ortada kalan bir adam ve bir dünya tantana, bebek doğana kadar.

Mis ya, Mustafa Kutlu okurken aldığım keyfin hemen hemen aynısını Fante'den alıyorum. Süper.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Burak Ergen
08.05.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
fante cok iyi bir yazar
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
İLKAY ULUĞBAY
24.02.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Güzel bir konu üzerinden hikaye şekilleniyor. Diğer kitaplardaki tadı yakalamak biraz zor olsa da Fante okuyan biri bu kitabı da okumadan geçmemelidir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
arturo bandini22
20.03.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okuyupta net hatırlayamadığım tek Fante kitabıdır. Ama ne olursa olsun john Fante okunmalı kesinlikle
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
veli efendi
23.06.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Fante'nin diğer romanları kadar sürükleyici değil ama yine de bir fante eseri. ne kadar kötü olabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sedaildemnaz
18.04.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Toza Sor kadar etkileyici bulmadım. Ama yine de okunması zaman kaybı değil. Neticede Fante.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
siyabend.
11.02.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Benim anlamadığım nokta bu kitap neden ilgi görmüyor Türkiye'de bence gerçekten okunması gereken bir kitap yazarın bu kadar güzel yazdığı halde tanınmaması beni gerçekten üzüyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
walrus 07.11.2003
Yazıları olabildiğince sinematografiktir. Bir arkadaşımın hiç bir art niyeti olmaksızın Toza Sor'dan bir sahneyi sanki sinemadanmış gibi anlattı ve ekledi:"Ama hangi filmdi hatırlamıyorum." Okuyacak olanlara keyiflere dilerim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
econozzy 25.12.2001
Türkiye'de olduğu kadar dünyada da geç keşfedilen yazar John Fante'nin kaleminden bir evliliğin öyküsü, "Hayat Dolu". Ünlü yazar Charles Bukowski'nin keşfi olan Fante, 1978 yılında gözlerini kaybetmiş, ancak eşinin yardımıyla 1982 yılında "Dreams From Bunker Hill" adlı romanını yayımlamış. Sinemada da adından söz ettiren Fante, 1983 yılında yaşamını yitirmişti.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla