Çok sarsıcı, çok gerçekçi.
*
Kitapkurdu, hayalperest, dokunma fobisi olan bir adam kendini insanlardan uzak tutup, özgür ve rahat bir ortamda yaşamak için Karadeniz’in Podima Köyü’ne yerleşir. Sonra da köyde bir cinayet gerçekleşir. Hikâyede bundan sonra başlıyor zaten. Yer yer gerçekle kurgu birbirine karışıyor. Kitap bir anlamda Binbir gece Masallarının psikolojik-gerilime uyarlanmış hali. Asıl şifrede mahkeme tutanaklarında çözülüyor. Katilin kim olduğunu tahmin ettim ama tahmin yanlış çıktı. Hiç beklemezdim. Ummadığım taş baş yardı. Son olarak şunu da ekleyeyim, gittikçe Livaneli bağımlılığı oluşmaya başladı bende.
Kesinlikle okuyun derim.