Sayın Necdet Tosun Bey'i hizmetlerinden ötürü kutluyor, Sufi Yayınlarına da teşekkür ediyorum. Sayelerinde tasavvufun aslında İslam (şeriat) dan gayrı olmadığını idrak ediyoruz. Tasavvufu yeni bir din gibi gören kötü niyetlilerin bu risaleleri okumasını isterim. Eğer insaf sahibi iseler anlarlar. Gavs, kutub, aktab, evtad, rical i gayb gibi manevi kavramların varlığından şüphe edenlere çok güzel açıklamalar var fakat bu bilgiler işin ehli içindir, ehli olmayan, olaya sadece zahiren bakanlar bunu anlayamayacaktır. Zira akıl, hep inkar etmeyi ister... Bu fakiri en çok etkileyen şu oldu ki; eğer ben bu zatları okumasaydım, belki müslüman olmayabilirdim. Zira âlem-i islâmın hâli ortada. Böyle alimlere, mütefekkirlere, yenilikçilere ihtiyacımız var. İmam-ı Rabbani Hazretleri, Kuranı Kerim ayetlerini, Allah'ın kelamını ve zaman kavramını öyle bir anlatıyor ki, hayret ediyorsunuz ve şüpheleriniz zail oluyor... Dilimize ilk defa olarak çevirilen bu iç risaleyi Sufi Yayınları'ndan ayrı ayrı alıp okumuştum, şimdi hepsi bir arada sunulmuş. Bu iç risale en baştan böyle topluca yayınlansaydı daha iyi olurdu... İmâm-ı Rabbânî Hazretleri, bu müstesna eserlerinde Vahdet-i Vücud ehlini, Şeriate muhalif olan sufileri eleştiriyor ve en büyük makamın abdiyyet (kulluk) olduğunu beyan ederek, "Bizim işimiz Fass (Muhyiddin İbn Arabi'nin Füsusul Hikem kitabı) ile değil Nass (Kuran-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye) iledir" diyerek noktayı koyuyor. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, zira okuyarak anlaşılacak şeyler değil. Şahsen anlayamadığım bir çok mesele var. Sanıyorum bu da çeviriden kaynaklanan bir durum değil de, tasavvufun (sadr)da yazdığından olsa gerek... Necdet Tosun Bey, inşaallah İmam-ı Rabbani Hazretlerinin diğer eserlerini (İsbâtü’n-nübüvve; Redd-i Şîa (Te’yîd-i Ehl-i Sünnet); Risale-i Tehlîliyye ve Ta'lîkât ber Şerh-i Rubâ'iyyât-ı Hâce Bâkî Billâh) de dilimize çevirmekte muvaffak olur... Son olarak derim ki; bu eseri, akaidi sağlam, az çok fıkıh bilgisi olan ve seyr ü süluktan nasibli insanlar okursa daha çok istifade edeceklerdir. Zira akaid ve fıkıh olmadan tasavvufla uğraşmak, Allah muhafaza zındık eder insanı...