Bir Ermeni Teröristin İtirafları Hakkındaki Yorumlar

Nemesis operasyonu... Ermeni sorunu çalışanların okuması elzem olan eser.

Ermeni Taşnak Partilisi, işlediği cinayetleri büyük bir gurur ve heyecanla anlatmış. Bu anıların 1970 ve 1980'li yıllarda diplomatlarımıza yönelik suikastlerde tetikçi olanlara, belki de planlayıcılarına ilham kaynağı olmuş olasılığının yüksek olduğunu düşünmeden edemedim. Her ne kadar Ermeniler bu gibi kirli işleri politika haline getirmiş oldukları aşikar. Genel olarak kitap bir sürü kronolojik ve mantık hataları ile dolu. Yine de polisiye bir roman havasında olduğu da ortada.

Emperyalizmin maşası bir tetikçi katilin, "marifet"lerini pervasızca anlattığı bir kitap. Kaynak değeri var.

Kitabın orijinal adı '' Şehitlerin Mirası '' madem aslına uygun bir çeviri ile Türk okurlarına sunuldu bu kitap, orijinal ismininde muhafaza edilmesi gerekirdi. Kitabı yazan Arşavir Şıracıyan kendini bir terörist olarak görmüyor. Türkler ile ilgili görüşleri de kendi bakış açısından ben bir hakaret unsuru görmedim. Aksine haklı olduğuna inanan bir insan tarafından yazılmış anılar. Okumak ilginçti.

Soykırım iddiaları üzerine Türklere kin güden bir ermeni tetikçinin hatıraları. Kurgu Türk düşmanlığı üzerine olduğu için hoş olmayan şeyler de yazmış, bu biraz canınızı sıkabilir.

Ermeni hayranları da okumalı anlamalı

Ermeni asıllı bir teröristin 65 yaşında yazdığı propaganda maksatlı bir kitap... 20' li yaşlarda işlediği cinayetleri nefes kesen bir roman niteliğine büründürmüş Arşavir Şıracıyan... Girişte okuyacağınız önsöz, kitabın maksadını detaylı bir şekilde anlatmaktadır... Kitabı okurken uyanık!!! olun... Okurken ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız... İttihat ve Terakki dönemi idarecilerinden Sadrazam Said Halim Paşa (1913-1917), Doktor Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi beylerin katledilişleri...

Bir ermeni katil ve teröristin yakalanışının soluk kesen hikayesini anlatıyor.

Türkiye'nin zor zamanlarında ermeni teröristlerin yaptığı suikastları kendilerinin anlattığı kitap.

Olayın tam merkezinde olan birinin anlatımı.Bilgilendirici ve akıcı.

Kitap Arşavir sıracıyan adlı ermeni katilinin osmalılar döneminde nasıl faliyetlerde bulunduğu ve yaptığı cinayetleri konu edinmiş. Yazar kitapta sadece bu katilin yazdıklarını çevirmiş yorum yapmamış.Kitabı Türkiyede ve ülke dışında tükleri öldüren bir adamın gözüyle olaya bakmak için okudum. Katilin anılarına bakarsak baya bi abartı ve olağanüstü insan potresi çizlmiş ayrıca ermeni cinayetleri masum gösterilmiye çalışılmış.( Not: Yaptığım yorumun kitabın yazarıyla hiç bir alakası yoktur Kitabın yazarı sadece sıracıyanın anılarını olduğu gibi aktarmıştır. Söz konusu yorumum Katil Sıracıyan için geçerlidir.) Kitabın okunması için herkese tavsiye ederim.

Arsavir ulke ulke kacak yasayan istanbuldan aldigi gorevleri yerine getiren bir katildir. Bu kitapta ulkeye donmeye calisan bir ailesi olmasini isteyen bir adami da gorebiliyoruz.

Arşavir Şıracıyanın ağzından Birinci Dünya Savaşaı sırasında kendisininde birlikte hareket ettiği bazı Ermeniler'in İstanbuldaki faaliyetleri güzel bir şekilde anlatılmış. Ermeni sorununu merak edenlerin okumasını öneririm.

Bir dönemi ve milliyetçi bir ermeni gencinin nefrete varan psikolojisini anlamak için eşi bulunmaz bir kitap akıcı bir dil ile yazılmış

ermeni teröristin itirafları..
kendilerince haklı taraflları var. cinayetleri nasıl soğuk kanlılıkla işlediğini itiraf ediyor.
okunması gereken bir kitap.

CEZAEVİ GERÇEKLERİNİ ANLATAN BİR KİTAP...MAALESEF CEAEVLERİNİN DE SOKAKTAN FARKI OLMADIĞINI GÖRÜYORSUNUZ

Sadist Bir Teröristin İtirafları

Arkadaşlarının bazen “Arşak” bazen de “Torcom” dediği fakat Ermeni Komitesi tarafından kendisine verilen görevlere göre de takma isim alan Arşavir Şıracıyan’ın yazdığı bu kitap bir cinayetler serisini anlatmaktadır. Sadrazam Said Halim Paşa’nın yanında ittihatçı oldukları için Cemal Azmi ve Doktor Bahaeddin Şakir’in bir Ermeni terörist tarafından öldürülmesi açıkça itiraf edilmektedir. Hatta itiraftan öte zevk alarak yazıldığı hissedilmektedir. Dr. Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi’yi öldürdükten sonra tekrar cinayet yerine dönen terörist olayı yakından izler ve der ki “Cesetlerin üzerine eğilmiş hüngür hüngür ağlayan karılarına zerre kadar acımadım… İçimde pişmanlığın dahi kırıntısı olmadan kan içindeki ölülerinin başında haykıran, onlara isimleriyle seslenerek kelimeler fısıldayan bu kadınları seyrettim…”
Güzel bir Türkçe ile tercüme edilen eser gerçek bir ibret vesikasıdır.

Tarihte kim katil? Kim masum? Merak edenler teröristin bu itiraflarını okumalıdır.

Belgeyse işte belge!

Okuduğunuzda tüyleriniz diken diken olacak. Vahşi cinayetler ancak bu kadar soğukkanlılıkla ve detaylı biçimde anlatılabilir. Sadece tarihi açıdan değil, beyni yıkanan kişilerin, vahşi cinayetleri nasıl gözünü kırpmadan işlediklerini görmek için de anlamlı bir kitap. Bu cinayetin aksi yönde bir benzerini 6 ay kadar önce yine yaşadık ne yazık ki. Yalnız kitabın ismine itirazım var. Katil, burada anlatıklarını bir itiaf biçiminde değil, bir kahramanlık hikayesi biçiminde, yaptıklarından gurur duyarak anlatmış. İtiraf kelimesinde ise, bir nevi suç işlendiğini kabul etmek vardır. Fakat, katil pek çok konuyu en ince ayrıntısına kadar anlatırken, para kaynaklarına hiç değinmemiş. Anlattığına göre, Avrupa'da bulunan Taşnak örgütüne mensup tüm tetikçiler bol para harcamamaktalar. İçinde bulundukları ortam da az bir kaynakla olabilecek gibi değil zaten. Her türlü sahte evrak ve pasaporta istedikleri anda sahipler, ama bunların kaynağı meçhul. Bu durumda, konunun en önmeli yanı olan finans kaynağı meselesi, ne yazak ki cevapsız kalmış. Burada hemen akla, Hüseyin Cahit Yalçın'ın, "İttihatçı Liderlerin Mektupları" adlı kitapta topladığı, İsmail Canbulat ile Dr. Nazım'ın, Sait Halim Paşa'nın öldürülmesi sonrasında Cavit Bey'e yazdıkları mektupta; Sait Halim Paşa'nın, bunca zaman beklenikten sonra, kritik bir zamanda
katledilmesinin, Ermeni intikamının çok ötesinde bir anlam taşıdığına inandıklarını, S.Halim Paşa'yı intikam almak için katletmeye bunca zaman beklenmesinin çok manasız olduğunu, çünkü kendisinin zaten tenha bir sokakta, tek kişilik bir korumayla yaşadığını yazmaktadırlar. İşin içinde İngiliz parmağı olduğuna inandıklarını yazmaktalar. Katil ise, S.Halim Paşa'yı katletmek için ne şekilde uğraştığını uzun uzun anlatıyor. Oldukça çelişkili izahatlar var. İşlediği cinayetler öncesi kaldığı evler çok ilginç. Ayrıca Türkler için çok ağır hakaretler var. Neyse, ben lafı daha fazla uzatmadan, katil ile başbaşa bırakayım sizi.

Kafamı kurcalayan: bir katilin/teröristin neden hatırat tuttuğu ve yayımladığıdır? Eğer kutsal amaçlarla cinayetler işlemişse, bunları detaylandırarak yazması ve yayımlaması, kendine göre, üstün gördüğü toplumunu zor duruma düşüreceğini öngörememiş midir?

Okuduğum ilginç kitaplardan biriydi.
özellikle sait halim paşanın öldürülüşü.
kaldığı evler..

Bir de bütün hepsinden daha elim ve daha vahim olmak üzere şıracıyana yapılan yardımlar..
Kimlerde ilişkide oldukları..
Bir de arkadaşların dediği gibi teröristin soğukkanlılığı düşüncdürücü..