Kitabın içinde 4 bölüm var. İlk ikisi bana göre daha bir başkaydı, daha bir son zamanlarımın hislerine aitti. Üçüncü bölüm ise gezi yazılarından oluşuyordu. Ve tabii burada en çok beğendiğim yazılar da Kudüs'le ilgili olanlardı. Kudüs.. İsmi bile geçildiğinde yüreğimiz böylesine yanarken onun için yazılmış yegâne cümleleri okurken nasıl hayran olmam ki.. Son bölümde hocanın biraz daha merhameti, vicdanı, bakış açısı, duyarlılığı ve ekolojik yaklaşımı bulunuyor. Yazarımız kara sineği bile öldüremeyen ve kitabın sonuna kara sineğin dilinden kendisine bir mektup yazarken kitap bittiğinde kötü diyebilir miydim hiç? Diyemedim.