Eskiden muhalefet böyle değildi. Yani bugünlerde yaşadığımız iktidar-muhalefet aradındaki varlık-yokluk denklemi pek kurulmamıştı. Eski siyasiler, muhalefeti ciddiye alırlardı. Bu ciddiye alma hadisesi de, muhalefet yöntemleri arasında mizahı öne itmişti. Yani en ciddi muhalefet, mizahçılar tarafından yapılıyordu. Şimdi muhalefet siyasilerin omuzlarına bırakılmış bir sorumluluk; bu nedenle de pek etkili olamıyor. Şimdiki nesil, bırakın Sabahattin Ali'yi, Aziz Nesin'in mizahi lezzetine bile aşina değil... Nerede tek parti dönemi, nerede "Markopaşa" gazetesi. Bir kılıç kadar keskin dili, acımasız eleştirileri ile etrafında hatırı sayılır bir muhalif toplayan Markopaşa, mukabil olarak iktidardan büyük baskılar, zulme varan uygulamalar görmüştü. Levent Cantek'in bu incelemesi tek parti döneminin toplumsal ve ekonomik çizgisine bakarken, Markopaşa gibi bir büyüteç kullanarak, meselelerin bütün (bilinebilir) yüzlerini öğrenmemizi sağlıyor. Markopaşa ile filizlenen muhalefet, giderek "sol" kimlik kazanan muhalefetin oluşumunda da rol oynadığı için bile ilgiye değer bir çalışma . Biraz öznel de olsa, politika ve kültür tarihimizin önemli dönemecini ele alıyor. Kitap İletişim Yayınları'ndan çıktı.