Tamuli serisinin son kitabı için biraz ağır eleştiriler hazırlamıştım kendi kendime. Oldukça bunaltıcı olabilen bir kitaptı. Bir tiyatro eseriyle yarışabilecek diyalogları, -neredeyse- yarı tanrılardan oluşmuş kahramanları, Tanrısal yardımları, dar döngülere girebilen -bir iki sürprizle bozulsa da- hikayesi, ordan oraya sürüklenen binlerce parlak zırhlı şovalyeleri ve tekrar ettikçe insan da hoş olmayan bir duygu uyandıran kelime grupları (Nazik ol vs). Fakat bunların hepsi son sahnedeki ayrılışla derin bir üzüntüye dönüştü. O kırık burunlu şovalyeden ayrılmanın üzüntüsü. Bildiğim kadarıyla bu, Sparhawk'ın yer aldığı son romandı ve sanırım onu hepimiz sevmiştik. Yine de Tamuli serisine başlamayan dostlar için pek tavsiye edemeyeceğim. Ona gelene kadar okumayı düşünebileceğiniz pekçok eser var. Ama elbette Elenium'u okuyup şovalyeler, dilenciler ve fahişeler dünyasına adım atan kişi Tamuli'yi okumadan rahat edemeyecektir.