Hans Heinz Holz'un bu kitaptaki eleştirileri, yıllar öncesinde doğmuş ve bitmiş bir akım üzerine değil, bugün, burada ve dünyanın hemen her yerinde etkisini sürdüren anti-Marksist bir akım üzerinedir. Onun deyişiyle, toplumsal-sınıfsal mücadeleye ilgisiz kalan, bir anlamda "felsefenin gerçekleşmesi alanına" uzak duran ve yine onun deyişiyle "devrimci bir durumun kriterlerini bile hazırlayamayan" bir felsefe, daha başından yenilmiş, Marksist tarih anlayışına dayandığını iddia etse de, gerçekte tümüyle ondan kopmuştur.