“Görülmeyen Adam” isimsiz bir zencinin romanıdır. İsimsiz kahramanımız, çocukluğundan başlayarak güneyden kuzeye, Harlem’e giden yolculuğunu anlatıyor.
“Bütün yaşamım boyunca bir şey aramıştım ve nerede bunun ne olduğunu söylemeye çalışan biri varsa ona dönmüştüm. Safdildim ben. Kendimi arıyordum da, kendim hariç herkese benim, yalnızca benim cevaplandıracağım sorular soruyordum. Benden başka herkesin sanki doğuştan bildikleri şu gerçeği kafama sokabilmem çok uzun zaman aldı ve bana çok pahalıya mal oldu: Ben, hiç kimse değil kendimdim. Ama önce görülmeyen bir adam olduğumu keşfetmem gerekmişti.” (s.19)
Başlarda beyazların eleştirisinin yapıldığı kitapta, ilerleyen bölümlerde siyahilere de sert eleştirilerin yapıldığını görüyoruz. Kardeşlik grubunda hatip olan isimsiz kahramanımız, beyazların da siyahların da kuklası olduğunu görünce artık görülmez olduğunu düşünüyor ve inine çekiliyor.