Farkındalığın Işığı Hakkındaki Yorumlar

Farkındalık günümüzde tekrar popüler hale gelecek gibi görünüyor. KrişnaNın beyin zihin ruh akıl hafıza duygu konularında çok etkili anlatımları var. Aydınlanmanız için okumalısınız

farkındalık aşılayan bir kitap, okunabilir.

Oldukça ince bir kitap derin konular işlemiş ama sizi sıkmaz.

KRISHNA MURTİ'Yİ TANIMAK İÇİN İYİ BİR BAŞLANGIÇ AMA DAHA YOLUN BAŞINDAYIM..

Krishnamurti NİN İLGİLENENLER İÇİN OKUNMASI GEREKEN ESERLERİNDEN.

Krishnamurti içinize işleyecek bir üstad.

Okunması gereken ve farkındalık aşılayan bir kitap

Kendimizin farkına varmak okumamız gereken bir kitap.

Gerçek bir "Dünya Öğretmeni"

Merak ettiğim bir kitap. yorumlara bakıldığında okunası bir kitap gibi görünüyor :)

Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Ben çok beğendim.

felsefeyle tasavvufu birleştirmek isteyenlere tavsiye ederim...

Krishnamurti'nin diğer kitaplarında olduğu gibi günlük hayatta fark etmediğimiz bir çok konu hakkındaki farkındalığımızı artırmamızı sağlayan bir kitap olmuş. Bu yüzden Krishnamurti'nin hiçbir kitabına okunmaması yönünde tavsiye vermem ama bu kitabını, diğer kitaplarıyla karşılaştırdığım zaman bunun biraz daha sönük kaldığını söylemeliyim. Daha derinlemesine ele alınması gereken konular belki de konuşma sürelerindeki kısıt nedeniyle yüzeysel olarak ele alınmış. Bu yüzden Krishnamurti'nin tüm kitaplarını okumalısınız ama bu kitabını, diğer kitapları içinde sıraladığım zaman biraz daha alt sıralarda yer aldığını belirtmem gerekir.

Derin konulardan bahseden, gayet güzel bir kitap.
Dili de sade ve anlaşılır.
Bu tarz eserlerle ilgilenenlere kesinlikle tavsiye edilir.

zeitgeist belgeselini izleyenlerin az çok tahmin edebileceği gibi bu kitap açık bir toplumu işaret ediyor.

Küçük bir kitap; ama içindekiler sonsuz. Farkındalık denilen o şeyi hissedebilmek için tek bir kitap yeterli olmaz elbette; ama bu ufak kitap özetlemiş hepsini ve içinde katılmayacağım tek bir cümle yok!

Bir çırpıda okunan kitaplardan.. Sayfaları da az, beğenmezseniz en azından vakit kaybetimiş olmazsınız.. Ama Krishnamurti'nin kaleminden çıkan her kitap okunmaya değer bence.. Bu kitap ile namurti serisine başlamak iyi bir fikir olabilir.

Kitap gerçekten sıra dışı bir eser. Kitapta insanların yaptıkları kötü şeylerden fakat aynı zamanda yapabilecekleri iyi şeylerden bahsedilmiş. Yazar, Dünyayı daha yaşanabilir bir ortama çevirmek için tüm insanların içerisinde varolan kutsal güç ve enerjiden bahsetmiş. Din kavramına ise insanları sömürdüğünü düşünerek biraz soğuk bakmış. Bu nokta gerçekten tartışılır, yani daha güzel bir Dünya için Din gerekli midir veya dinler olmasaydı dünya bugünkünden daha iyi mi olurdu? Ben burada yazarın tüm düşüncelerine katılmamakla birlikte kitabı okunması gereken bir eser olarak görüyorum.

Kitabı bir çırpıda okudum ancak; kitap kafa karıştırıcı özellikle din'le ilgili söyledikleri dinler düşüncelerin ürünleri mi, dinsiz de yaşanmayacağına göre evrenin bir düzen içinde ilerleyişi doğanın mükemmelliği gibi bir varlığa inanmaya zorlamıyor mu herkesi.
Kısacası bu kitabı okursanız farklı düşüncelere yelken açarsınız.

Boş ver geçmişin mutsuzluğunu geleceğin kaygılarını boş ver şuan ölecekmiş gibi her günü şimdi de şuan da yaşa unutma hatalar yoktur dersler vardır hayatta.

Milliyetçilik allanıp pullanmış aşiretçilikten başka bir şey değil. Her aşiret bir diğer aşireti inançları, toprağı, ekonomik çıkarları uğruna öldürmeye hevesli ve hazır.”
Krishnamurti bu kitabında böyle demiş fakat......
aslında bence milliyetçilik'in tam tanımı bu değil.İnsan olarak tabii ki hepimizin yaşamaya hakkı var ama Çanakkale Savaşı'ndaki gibi özdeğerlerinize saldırılan bir zamanda millliyetçilik duygularınız kabarmaz mıydı?eviniz barkınız bir anda yağma edilse,karınız kızınız kaçırılsa,halkınıza zulm edilse siz ne yapardınız? Milliyetçilik ilkel bir duygudur.aşiretçiliğin süslenmiş halidir diyerek öylece otururmuydunuz? yoksa milliyetçilik duygularınız kabarıp ölüm pahasına da olsa ülkeniz için brişeyler yapmazmıydınız? Irak taki savaşa ne yazık ki hepimiz şahit olduk. onlar da savaş başında A.B.D'nin insancıl bir şekilde hiç milliyetçilik duygularını,kendi çıkarlarını işin içine katmayacak diye Irak halkı sakin sakin bombalanan binaları ve şehirleri izledi.1 kaç yıl sonra anladılar ki eğer milliyetçilik duyguları ile bir yürek olsalardı şu anda ülkeleri sınırları içinde huzur içinde yaşayabileceklerdi.Ama iş işten geçti.Elde kalan sadece hüsran oldu.Bir de yıkılmış yakılmış hayatlar. ....

‘Düşünce kutsal değildir.’ diyor krishnamurti . dünyada gördüğümüz sefaletin, açlığın,tüm savaşların, dinlerin ve diğer tüm ideolojilerin düşünce ürünleri olduğunu söylüyor. Doğru fakat aynı yoldan şu sonuca da varabiliriz tüm güzelliklerin kaynağı da yine düşüncedir. Birşeylerin dışında olmakla , birşeylerin farkında olmak ayrı şeylerdir. Farkındalığın ışığında daha güzel bir dünya yine bizim elimizde.
bazen insan herşeyi bilse de yine de bir dürtüye ihtiyaç duyar. bunun için yararlı olabilecek en güzel kitaplardan biri. mutlaka okunmalı.

Bir Krishna klasiği.

Yüzyıllardır sınıflı toplumlarda yönetici elit, kendi çıkarlarını halkın çıkarları olarak göstermeye ve kendi felsefesini halka kabul ettirmeye çalışmıştır. Mesala köleci toplumda yönetimdeki sınıf yani egemen sınıf olan köle sahipleri, kendi ahlaki sistemlerini, felsefelerini ve toplumsal düzenlerini yaratmışlardır ve bunu evrensel doğru olarak halka empoze etmeye çalışmışlardır. Bir çok filozof da bunlara bilinçli veya bilinçsiz olarak destek vermiştir. Bu sayede kendi servetlerini kölelere karşı koruma ve geliştirme imkanı bulmuşlar ve sömürünün devamını sağlamışlardır.

İşte Krishna, bugunkü toplumsal yapı içersinde yönetici elitin yapmaya çalıştığı, insanlara empoze etmeye çalıştığı şeyi yani insanın toplumsal sorunlarla ilgilenmemesini dolaysız olarak sağlamaya çalışıyor. Oysaki insan toplumdan istese de soyutlanamaz. Mesela bir insanın yaşaması için, ihtiyaçlarını karşılaması için günümüz toplumunda çalışması gerekir. Mesela patronun canının sıkılması üzerine işten atılan bir işçi ne yapacak. Bu insanı işsizlik sorunundan soyutlayabilir miyiz?