Fatih Balkış, Türkiye'deki entelektüel insanı anlatmada yetkinliği elde etmiş bir yazar. İlk romanı Yerçekimi'nde de bu yetkinliği görmek mümkün. Özellikle eserin içine sanatı ve sanatsal bilgiyi yerleştirmede gayet başarılı ve yapaylığa düşmüyor. Ancak ilk eser olmanın verdiği edebi teknik eksikliği ve kurgudaki yapay kalmışlık kendini yer yer hissettirmiyor değil. Özellikle sona doğru artan yapaylık ve acelecilik, eseri okurkenki akış hissini bozuyor.
Diğer iki eserindeki uzun paragraflar üslubu yerine, Yerçekimi'nde tam zıttı olarak kısa paragraflar, bölümler ve paragraf bölümleri (paragraflar arası bir satır boşluk bırakılarak) kullanmış Balkış. Şu an Baht Dönüşü'nün başlangıcında olan biri olarak söyleyebilirim ki yazar kendini üslubunu bulmada gayet iyi bir iş çıkarmış. Evet, Thomas Bernhard ile benzerliği (Fars ve Baht Dönüşü için) yok değil ama yola yeni çıkmış bir yazar olarak Fatih Balkış'ın kendi üslubunu oluşturduğu ve bunu geliştireceği açık bir gerçek.