Saray’dan İstanbul konaklarına, konaklardan köşede kalmış kahvehanelere kadar uzanan renkli bir anlatım.
Forsa Halil, binbir entrikayla örülü bir cinayet öyküsü...
Türk tarih yazımında çok önemli bir yeri bulunan Koçu, günlük yaşamın kılcal damarlarında dolaşıyor.
Okur bu ayrıntılarda bazen geleneklerin ve göreneklerin bazen de deyimlerin ve atasözlerinin kökenleriyle buluşur.
Sofra adetleri, giyim kuşam tarzları başarıyla resmedilmiş.
Koçu’nun okurları onun tiplerini izlerken şaşılacak derecede tanıdık oldukları bir dünyada yolculuk ediyor. Onun için insan önemlidir. Tarih, “insanın” hikayesidir. Kahramanları, bütün çelişkileri, zaafları, iyilikleri ve kötülükleriyle resmedilir.
Okurunun karşısına zaman zaman bir meddah edasıyla çıkan Koçu’yla tarihi sevmemek mümkün değil...