Albertine Kayıp/Kayıp Zamanın İzinde Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Dört bölüm, ilk bölümde Albertine'in bavullarını toplayıp gitmesiyle geride bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışan anlatıcının geçmiş-gelecek-aşk üçgeninde kendini kurasıya çektiği acıyı görüyoruz. Albertine'i türlü oyunla elinde tutmaya çalışan, hatta kadına tam anlamıyla sahip olmaya çalışan bir adamın diğer metinlerindeki sarmal anlatısı bu kez Albertine'in, sancıyla dolu bir şekilde sevilen bir kadının yaşamı nasıl biçimlendirdiğini gösteriyor. Uyanışlar, uykular, rüyalar, nesneler, sokaklar, insanlar, her şey Albertine'in yokluğunda tekrar bir araya geliyor ve bu kez bambaşka yüzlerle ortaya çıkıyorlar; her bir buhran yaşamın parçalarını tekrar yorumluyor ve farklı şekillerde birleşmelerini sağlıyor. Denebilir ki anlatıcının incelediği nesnenin -eşya, insan, her neyse- değişiminde o âna kadar anlattığı ne varsa değişen bakış açısıyla bambaşka bir biçimde belirir, zamanın akışında hiçbir şey aynı kalmaz, dostluklar bile ortadan kaybolur ki anlatıcının çok önem verdiği bir meseledir bu. Saint-Loup'un Rachel'den ayrıldıktan sonra -belki de önce, hatırlamıyorum ve uyduruyor olabilirim- erkeklere ilgi duymaya başlaması ve anlatıcıdan giderek uzaklaşması anlatıcının kalbini kırıyor, oysa Albertine'in gidişinden sonra Saint-Loup bir elçi olarak seçilmiş, Albertine'in yaşadığı muhitin civarına sefer yapmak üzere görevlendirilmişti. Anlatıcının has arkadaşıydı, Albertine'e yakalandığı zaman anlatıcı tarafından paylansa bile. İnsanlar gelip geçiyor, anlatıcı bunun farkında ve insanları kaybolmalarından önce bir noktaya sabitlemeye çalışıyor, her biri için yeri var, parlak hafızasının sivri köşelerini ayrıntılara indikçe perdahlayıp yer açıyor, alan yaratıyor.
Bir daha böyle bir şey okuyamayacağım sanırım, sona yaklaştıkça daha ağır okumak istiyorum ama olmuyor, her seferinde üç sayfa daha, beş sayfa daha okurken buluyorum kendimi. Proust'a yakın, eh, Knausgaard var ama, yok, onda bu tadın yoğunluğu yok. Knausgaard'la bir kıyaslamaya girişirsem Proust sırf zamanın algılanışını irdelediği bölümlerle bile üstünlük sağlıyor, haksız bir rekabet olur. Yola çıkışlarındaki niyetin farklılığı da çok bariz; ikisinde de yetkin bir eser ortaya koyabilmenin çabası görülebiliyor ama Knausgaard öncesinde birkaç metnini yayımlatabilmiş zaten, başka kaygıları var, örneğin babasıyla olan meselesini en ince ayrıntısına kadar, babasının ölümünden sonrasını da ele alarak anlatıyor, baba probleminin yanında ailenin diğer üyeleriyle girdiği etkileşimleri de uzun uzun anlatıyor, daha "anlatımcı" bir şekilde. Proust'a bakarsak iç içe geçmiş meseleleri makul, kesin bir şekilde ayırabilmek zor. Hikâyenin en civcivli anında suya sıkılmış portakalı insanlarla olan ilişkilerinin tadına benzetmekten işi bambaşka bir yere götürebiliyor, uyandığı odanın duvarlarına yansıyan gölgelerden geçmişini anımsayıp geleceğine dair çıkarımlarda bulunabiliyor ki "geleceğe taşan bir geçmiş" tabiri yaşama dair, dolayısıyla zamana dair algılama biçimlerinden sadece biri. Proust yaşamını sayısız ögeyle "icat ediyor" diyorum, bunu da Sedat Demir'in önerisiyle okumaya başladığım Bizi "Biz" Yapan Hikâyeler'den çarparak söylüyorum. Hikâyelerin bireyi oluşturma aşamalarından bahsediliyor metinde, Proust'un ne yapmaya çalıştığını anlayabilmek konusunda çokça yardımı dokundu. Daha doğrusu bir hikâyenin Proust'un anlattığı gibi anlatılmasının arkasındaki itkileri daha iyi görebildim. Sanırım. Sonuçta bilginin açtığı bakış açıları bir yana, Proust'un bulduğu şeyleri bir araya getirme şeklinden büyülendim. Bitecek diye üzülüyorum, sanırım son cildi bir süre okumayacağım. Belki on beş günlük tatile kadar. Hatta tam doğum günümde, 24 Ocak'ta bitirsem manası çok derin olur. Saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar.
Ne oluyor, Albertine gidiyor başta. Anlatıcı bu gidişin ardından yaşamını değiştirip değiştiremeyeceğine dair uzunca bir sorgulamaya girişiyor; Albertine'i geri getirebileceğini düşünüyor, kendi düşüncesindeki gelecekte bu ihtimal var ama geleceği belirleyen onca etkenin varlığı yaşamı istediği gibi biçimlendirememesinden korkmasına yol açıyor. Tipik bir determinizm incelemesi yok; mektuplar, anılar, insanlar işin içine giriyor ve seyir değiştirilmeye çalışılıyor. Yorucu bir çaba. "Zaten bu yeni yürek daralmasının çağrısıyla, çocukluğumdan beri yaşadığım bütün kaygılar hemen koşup gelmiş, onu pekiştirmiş, onunla bütünleşip beni boğan bir kütle oluşturmuştu." (s. 2506) Saint-Loup'nun yakalanmasından bahsetmiştim, Françoise'ın mutluluğu anlatıcının canını yakıyor ama bu vefalı uşak, yanında çalıştığı ailenin çıkarlarını düşündüğü için anlatıcı pek de kızamıyor ona. İş öyle bir boyutta ki anlatıcı büyükannesinden kalan mirasın beşte dördünü Albertine için harcadığını Françoise olmasa fark etmeyecek, gözü hiçbir şey görmez durumda. Serinin belki de en içe dönük cildi bu; anlatıcının dünyasını müthiş bir berraklıkla izleyebiliyoruz. Daha çok değişimler üzerine kafa patlatıyor, birkaç parçayı buraya alayım. Sevilen bir kadının kıskançlık duygusuyla kazandığı niteliklerin gerçekliğinden emin olup olmama konusunda hayal gücüyle kendisine anlatılanlar arasında kalıyor anlatıcı; örneğin Albertine'in yakın bir arkadaşının bir nevi itirafnamesi sayılabilecek bir konuşmada şüphelendiği pek çok şeyin doğru olduğunu görüyor anlatıcı, önceki ciltte gördüğümüz bazı olayların iç yüzünü öğreniyor ve geçmişi baştan kurmak zorunda kalıyor, bu sefer yeni bilgilerin ışığında bambaşka bir geçmiş, bambaşka bir Albertine ve bambaşka bir kendilik doğuyor. Bütün hikâyenin baştan düzenlenmesi demek bu; birlikte gidilen yerlerin uyandırdığı duygular, Albertine'in davranışları, yakınlaştığı insanların tavırları yeni bir gözle değerlendirilince yaşanılan hayatların aslında pek de göründüğü, hissedildiği gibi yaşanmadığı fark ediliyor. Bu bir yana, koşulların yol açtığı yeniden kurma aşamasında farklı detayların varlığını ilk kez görüyoruz; örneğin anlatıcının metreslerinden haberdar değildim, belki de kaçırmıştım, bilmiyorum ama adamın metresleri var. Kesin bilgi. Gilberte'ten vazgeçtiği gibi Albertine'den vazgeçemeyeceğini de görüyoruz. Başka ne görüyoruz, acının bir hikâyeyi biçimlemede en etkili öge olduğu malum. Acı bizi olabilme ihtimalimizin olduğu birine dönüştürür. Bu dönüşmeyi kendi imgelemimde rüzgarın uğultusuna benzetiyorum. Aslında havanın durağanlığında sesin yayılması için gerekli fiziki ortam vardır haliyle ama akım oluşmadığı müddetçe ses de oluşmaz. Ses oluştuğunda o havayı bir daha aynı biçimde bulamayız, rüzgar bir sürü şeyi peşinde getirir. Rüzgar her estiğinde bir başkası olduğumu düşünürüm. Yüküm başkaları olan benler tarafından paylaşılır, ağırlığı onların arasında dağıtırım. Müthiş bir hafifleme. Sahile bu yüzden de gidiyorum, denizin hareketiyle birlikte havanın hareketi de yolları açılabilecek başka benleri imler. Sanırım kim olduğumu bilmek istemediğim, kimliğimin ayrımına varmaktan kurtulmak istediğim zamanlarda yapıyorum bunu. Proust'a bakıyorum, acısını aynı amaç için kullanıyor, her ne kadar bunun doğal bir süreç olduğunu söylese de zamanın bölümlenmesini ve kişiliklerinin oluşumunu çatı olarak kullandığı düşüncelerinin altında gerçekleştiriyor. Bir nevi kendini laboratuvar ortamına sokuyor Proust, öyle bir inceleme yoğunluğu var ki Albertine'in öldüğünü anlatan mektubu aldığında yıkılacağını, belki intihara sürükleneceğini düşünüyoruz ama böyle bir şey olmuyor, bu kez ölümün acısını incelemeye başlıyor. Kendine yabancılaşmanın, depersonalizasyon denen nanenin âlâsı var burada.
Diğer bölümlerde Albertine'siz gitmeyeceğini düşündüğü Venedik'e gidiyor anlatıcı, annesiyle birlikte. Kanalların arasında dolanırken küllenmeye başlayan acısını, Albertine'i unutma sürecini ve başka kadınlara duymaya başlayacağı ilgiyi düşünüyor. Sosyeteye dair çok az şey var, kendine dönüşün sonucu olarak parıltılı dünyayı pek anlatmıyor adam, son bölümlerde Saint-Loup'un Gilberte'le evleneceğini duymasıyla başlayan soyluluk hiyerarşisinin sorgulanması bölümünde yine gıybete doyarız, aristokrasinin ikiyüzlülüğünü ve ahlaksızlığını görürüz. Önceki ciltlerde, anlatıcı gençken bu dünyaya duyduğu hayranlıktan başka pek bir şey hissetmezdik, o dünyaya ait olduğunu detayları anımsamasındaki kusursuzluktan çıkarabilirdik ama burada hayranlık parıldamıyor artık, bayağılığın ayyuka çıktığı zamanlarda soylular zayıflıklarıyla ele alınıyor. Gilberte ortaya çıkıyor bir de; anlatıcının karşılaştığı ve çok hoşlandığı kızlardan biri Gilberte, yıllardan sonra tekrar piyasaya çıkıyor ve anlatıcıyla konuştukları zaman bir de ikisinin tarihinin biçimlendirilmesiyle karşı karşıya kalıyoruz. En şaşırtıcı kısım bu değil, Albertine'den gelen mektup şok etkisi yaratıyor. Ölmemiş, geri dönmek istiyormuş ama anlatıcının içindeki aşk çoktan ölmüş olduğu için adam kadını istemiyor artık. Yine herhangi bir şaşkınlık, duygusal bir patlama yok. Adam gayet soğukkanlılıkla anlatıyor hissettiklerini.
Serinin -şahsımca- en keyifli, psikolojik tahlilleri en ağırlıklı cildi buydu. Bir süre ara veriyorum, başka şeyler okuyorum ve Proust'u hayranlıkla anıyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (11)
Hayır (6)
Bu Yorumu Yanıtla
Çağla Özbulut
25.02.2024
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
''Aşk karşılıklı işkencedir'' adlı kitap yazarla tanışmamı sağlamıştı, zevkle okudum fakat bu kitap maalesef ilgi çekici bir roman olmadı benim için.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Damla Özdemir
15.02.2024
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Akıcı ve beğenerek okudum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
elfialfa
28.10.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok güzel bir çeviri. Modern edebiyatın başyapıtlarından. Seriyi sindire sindire okumak gerekiyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
'PETRICHOR'
19.01.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin en beğendiğim kitabı olsa da seriden bağımsız okunamaz. Kayıp Zamanın İzinde serisi tam bir edebiyat şöleni yaşatan bir seri olabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
yagmurozygt
12.11.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Proust okumanın zamanı var bence. Bu serinin geri kalanlarını da alıp vakti geldiğinde kendimi hazır hissettiğimde okuyacağım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
filizz.
22.06.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Arkadaşıma hediye ettim. Beğendi.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
SMTZHR
24.05.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Albertine Kayıp kitabında Mahpus kitabında yaşananlarının etkisini okuyoruz.
Size ait olmayan hiçbir şey hayatta kalmıyor. Gitmesi gereken gidiyor.
Kadının bazı şeylerden uzaklaşmak istemesi, ne kadar ilişkinin içinde olursa olsun kendini ilişkiye ait hissetmemesi bu yüzden de sürekli gelgitlerin yaşandığı bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Adem Dursun
12.05.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Zaman insanın tek düşmanı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
denbek
11.05.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yani elimden bıramadığım bir kitap değil yinede fena sayılmaz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Zuhal Gelve
15.04.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitap insan psikolojisine, psikoloji biliminden çok daha derinlemesine nüfuz ediyor. Kitap mahpustan başlıyor. Etkileyici bir anlatıma sahip.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ahmet Fatih Sarıkaya
01.02.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
batı edebiyatının ve modernleşmeci 20. yüzyılın tipik karakterine bir başkaldırı niyetiyle ortaya çıktığını düşündüğüm tuhaf masalsı bir kitap. biraz da doğuyu andırıyor tarzıyla
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
İlkay Yazgan
12.01.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Güzel bir kitap salim kafayla okunması gerekiyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Şubat
01.01.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
konusu ilgimi çekmişti ama anlatımını pek sevemedim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Koray Ergün
30.09.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okuması bir hayli zor ancak bir o kadar keyifli bir romandı. Bakış açınızı ve aşk, ayrılık, arkadaşlık ve kavuşma konularında sizleri farklı duygular içerisine sokarak bambaşka bakış açıları kazandırabileceğine inandığım bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
HMIŞIK
28.09.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Proust'un psikolojik tahlilleri çok yerinde yaptığı harika bir kurgu kendi içimizdeki psikolojiyi de çözümleyebileceğimiz güzel bir roman...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
soner aydogdu
26.09.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
proust'un kayıp zamanın izinde serisinin altıncı kitabıdır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
spekertan
19.09.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bitirmeden bırakmayın seriyi. Edebiyat okurlarına yapılan anketlerin çoğunda ilk 3'te olan bir seri. Biz ne desek az.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ardo
31.08.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
ağır bir seri, ara vermeden okunmalı, serinin 6. kitabı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Betül Erkanlı
10.08.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin 6. kitabı. 5. kitap olan Mahpus’ta, ana karakterimizin biricik aşkı Albertine’i nasıl bir mahpusa dönüştürdüğünü, ama aynı zamanda kendisinin de aslında bir mahpusa dönüştüğünü okumuştuk. Albertine Kayıp’ta ise, yazar önceki kitapta yaşananların sonucu ve etkisi olarak Albertine’in gidişiyle beraber, karakterimizin Albertine’in yokluğuyla başa çıkma çabasına, yalanlarıyla yüzleşmek pahasına sevdiğinin gizli yaşamına şahit olma arzusuna yer veriyor. Serinin en kısa kitabı ve en akıcı olanı bana göre.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
A. A
23.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yazarın okuduğum ilk kitabı çok derin bir anlatımı var çok beğendim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hakan Tekin
01.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bence başarılı bir kurgu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
jfks1103
07.04.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin altıncı kitabı okuduğum en iyi kısımdı. Ayrılık, kayıp ve unutulan ilk aşkın geri dönüşü inanılmaz güzel bir duygu ile okuyucuya aktarılmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
eyvan
18.03.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok güzel bir psikolojik roman.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Nisa Çatalkaya
26.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okurken çok yoruldum güzel ama kafam çok karıştı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-2410963
21.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Beklentimi karşılayamadı diyebilirim. Marcel Proust'u bu kitabıyla tanımak, beni hayal kırıklığına uğrattı. İleride belki tekrar okuyarak bir şans daha verebilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Rint_Rint
21.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kayıp Zamanın İzinde serisinin 6. kitabı Albertine Kayıp, 5.kitap Mahpus’un kaldığı yerden devam ediyor. Kitabın adından da tahmin edilebileceği gibi, Proust’un bir ayrılıkla başa çıkmasını okuyoruz. Özellikle unutmak ve değişmekle ilgili muazzam satırları var. Sona yaklaşırken hem heyecanlıyım, hem de seriyi bitirecek olduğumu düşünmek bir burukluk hissi yaratıyor bende. Proust’un kendine has üslubunu özleyeceğim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Kübra Üstündağ
14.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Muhteşem bir kitap okuyunca bayıldım alınması gerekiyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Saliha Sulak
12.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
çok güzeldi kesinlikle seri halinde okunması gerekiyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
muhammed hikmet aydoğan
04.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
mahpus kıtabının kaldıgı yerden devam edıyor cok ıyı kalem
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kübra nacar
21.11.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok övülen bir kitap serisini tamamlayıp okuyacağım
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
siriussx
17.11.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Güzel olmasına rağmen o kadar da sevemediğim bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
deras
27.10.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Seriden ayrı değerlendirilemeyecek ama tek başına da olağanüstü bir kitaptı.. Son kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
esraarsl
20.10.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
çok sevdiğim bu kitabı arkadaşıma hediye olarak aldım. okumayanlara tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-2480092
28.08.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Olduğuma o kadar çok pişman oldum ki hiç bu kadar pişmanlık duymamıştım. Hala geçen vaktime üzülüyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
m2yv
07.08.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Terk edilmenin acısı, sevgilinin kaybıyla insanın içine sürüklendiği tüm o evreler Marcel Proust'un detaylı anlatımıyla bize serinin en akıcı, en sürprizli ve şok edici detayları içeren kitabını sunuyor ...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
devrimyk
11.07.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kayıp Zamanın İzinde serisinin 6. kitabı. serinin tüm kitapları birbirinden değerli.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Tuana_Ayşe
30.06.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ayrılmak istediğini söyleyip, gidişinden duyduğu büyük acıları anlatan sonrasında tekrar dönmesi için aramaya başlayıp o sıralarda öldüğünü öğrenmesinin üzerinden geçen süreden sonra Albertine'den aldığı mektupla yaşadığını öğrenip önemsememesi bana aşkla hiç alakası olmadığı düşündürdü. sadece sahiplenme duygusu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
perplexity
26.06.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Hikayesi, tahlilleri ve felsefesiyle okur için tam bir şölen.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-4693592
05.06.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
AŞK NASIL SESSİZCE KAYAR ELLERİMİZDEN...GENÇLİĞİMİ HATIRLADIM, AŞKSIZ GEÇEN GENÇLİĞİMİ...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ihsanevski
20.05.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin sondan bir önceki kitabı. Heyecanlıyım...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Brchdr
16.05.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Dili ağır sizi biraz sıkabilir ve sürekli karaktere kızabilirsiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Beyza Coşkun
06.05.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Albertine gitti ıstırap insan psikolojisine Piskoloji biliminden çok daha derinlemesine nüfuz eder...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Buşra Kaya
26.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Akıcı ve sürükleyici bir kitap. İyi zaman geçirmek isteyenlere mutlaka tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
veli efendi
06.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kayıp Zamanın İzinde serisinin 6. kitabı, sayesinde serinin daha akıcı hale geldiği kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
betus89
01.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin 6.kitabı.Kitap dili biraz ağır.Sindire sindire okunmalı bence.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Yamçı
10.02.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Marcel Prost'u ilk defa okuyacağım . Umarım ruh dünyama hitap eder.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Okuyucu 06
29.01.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Dili agir ve akici degil
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Berat Mehmet
29.01.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin 6.kitabı etkileyici bir sözle başlıyor kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
selin906
26.01.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sona yaklaşırken serinin 6. kitabı. Serinin diğer kitaplarında kısa olmasına rağmen en önemlilerinden biri.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla