Kitapta Hristiyanlık Tarihini anlatan dipnotlar kadar İslam Tarihi okusam müftü, yine kitapta anlatılan İtalya tarihi kadar Türk Tarihi okusam İlber Ortaylı Hoca'ya asistan olurdum. Ancak bu ifademden, İtalya ya da Hristiyanlık propagandası yapıldığı anlaşılmasın. Buradaki durum daha çok, Ahmet Ümit'in Patasana'sı veya Bab-ı Esrar'ı gibi düşünülebilir. Ben onları da kitap kurgusu açısından biraz zorlayıcı bulmuştum. Yüzyıllar önce yaşanmış olaylarla, günümüzde yaşanan bir cinayet arasında bağ kurmaya, bir efsun yakalamaya, bir tılsımın peşinden okuyucuyu çekmeye çalışan yazar; hem kendisini, hem de okuyucuyu fazlasıyla yoruyor. Mario Mazzanti'nin okuduğum bu üçüncü kitabında katil yine sonlara doğru bulunuyor ama 1500'lü ve 1200'lü yıllara gitmeye gerek kalmayacak cinsten yöntemlerle. Dördüncü kitabı da aldım. Yazarın giderek düşen grafiğinin yükselişe geçmiş olacağını ümit ediyorum.