Patrona Halil Hakkındaki Yorumlar

Yazarın tüm kitaplarını alın okuyun

Reşat Ekrem KOÇU nun okuduğum ilk kitabı. Kesinlikle tavsiye ederim. Tarihimizi oldukça akıcı bir dille anlatmış.

Kesinlikle okunması gereken harika kitap. Yazarın dili anlatımı çok keyifli. Kitabı okuduktan sonra o dönemi daha da merak edip araştırmaya başladım.

bir dönemin anatomisi. patrona halili kötü gösteriyor.

Usta işi bir eser. Dönemi ve insanları anlamak için harika bir kaynak.

Lale Devrini en iyi anlatan eserlerden biridir. Kitapta ayrıca külhanbeyliği ile ilgili bölümler( Külhanbeylerinin piri Layhar ve onların özellikleri vb.) çok detaylı anlatılmıştır.

Bir dönem kitabı mutlaka okunmalı...

Hep merak ettigim bir dönemdi konu başlığı altında kısım kısım anlatılmasıda ayrıca iyi olmuş

Roman olduğunu bilerek satin alin. Tarihi olaylari bu kitaptan gerçek manasiyla oğrenemezsiniz, onemli olan değerli bir tarihçinin bir eserine sahip olup kütüphanenizi zenginleştirmek, okurken de hoşça bir zaman geçirmek olsun amaciniz.

söz konusu reşad ekrem koçu olunca gözü kapalı alınır ve okunur.

Şaşılacak kadar iyi bir üslup, çok canlı bir anlatım, muhteşem bir kurgu. Reşad Ekrem Koçu bu alanın belki de en iyisi. Yaklaşık üç yüz yıl önce yaşanan çok acı olayları sanki ekrandan seyrediyormuşuz intibaını oluşturabilen bir kalem Reşad Ekrem. Anlattıkları bir yandan genelde tarihi gerçeklerle uyumlu, diğer yandan koskoca (?) isyanı, Patrona Halil’in (bir kurgu karaktere) aşkına bağlayabiliyor. Roman Osmanlı idaresinin zayıf yönünü, bu yüzden ne gibi badireler atlatıldığını, çok önemli sonuçlara yol açan hadiselerin bazen küçücük ihmallere bağlı olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Roman Osmanlı idaresinin zayıf yönünü, bu yüzden ne gibi badireler atlatıldığını, çok önemli sonuçlara yol açan hadiselerin bazen küçücük ihmallere bağlı olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Reşad Ekrem'in her kitabı gibi muhteşem. Çok iyi tasvirler var. Anlatım çok akıcı ve yer yer komik. Umarım yayınlanmayan diğer kitaplarını da yayınlar Doğan Kitap.

Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki "öcü Osmanlı edebiyatının" daha temiz bir örneği. Bunun en galiz örneklerini Aptullah Ziya Kozanoğlu vermiş...

Tarihi Reşad Ekrem Koçu'dan okumak büyük zevk.

Ayaktakımının neler yaptığını çok iyi bir şekilde anlatmış.

"Ayak takımı"nın neler yaptıklarını, yapabileceklerini anlatan en önemli eserlerden biri olduğunu düşünüyorum.

Kesinlikle bir roman değil. Reşad Ekrem'in diğer okuduğum kitaplarında baktığım zaman en kötü kitabı diyebilirim. Ayrıca Patrona Halil'i bu kadar ezmesi, İki heykel dikmeyi ilericilik saymasıda düşündürücü. O günün ahlaki çöküntüsüne methiyeler düzen bir kitap. Fakirliğe, ahlaki çöküntüye, eğlencelere başkaldıran birinin ise günah keçisi olduğu bir kitap. Her ne olursa olsun Osmanlı Aristokratlarını övmesini,Her yanlıştan bir olumluluk çıkarmasını ve mustafa Armağanı sevenlerin okumasını tavsiye ederim.

Daha önce Koçu'nun yazdığı hiç bir kitabı okumamıştım.Bu yüzden merak ettiğim bu konuyu incelemek için kitabı satın aldım.Ancak kitap beklentilerimi karşılamadı.Genel olarak kitapta kurgusal olanla gerçek olan arasında geçişlerin ne zaman yapıldığını anlamak zor.Yazar yapmış olduğu alıntıların hiçbirine kaynak göstermemiş ve çoğu bilginin kaynağını vermemiş.Bu noktada yazılanlar gayet akıcı ve okunası.Ancak ne kadarı gerçek ne kadarı hayal mahsülü anlamak mümkün değil.Ayrıca o tarihte dünyadaki mevcut durum ve ülkenin diğer yerlerinde olan biten siyasal olaylardan da hiç bahsedilmemiş.Daha çok bir gazetenin pazar sayfasına yazılan tarihi nostaljileri anımsatıyor.Konu hakkında verilen detaylar kurgusal gerçek ve inandırıcı olmaktan gayet uzak.Sahnesi lale devri olan bir tiyatro oyunu gibi.Keyifli bir okuma yapmak ve iyi vakit geçirmek için okunması kabul edilebilir.Fakat bu isyan ve detayları,isyanın karaktrleri ve etkileri,sebep ve sonuçları ile ilgili bilgi almak için okunacak bir kaynak değil diye düşünüyorum.

patrona halil in gazabına kurban giden değerli bir sadrazam nevşehirli damat ibrahim paşa.çarpıcı olanSa farklı zamanlarda aynı kadına gönül vermeleri...

Bir roman olarak bakıldığında birbirinden kopuk hikayeler ve bayağı bir anlatımla örülmüş olduğundan tat vermiyor. Bir tarih kitabı olarak bakıldığında fazla yanlı ve bilimsel olmadığı için anlamsız kalıyor. Kitabın iddiası "tarihi roman"... Tek tek ne tarih ne de roman kavramını dolduramayan bu eser iddiasını ne kadar gerçekleştirebiliyor; bunun yanıtını da okuyucu versin.

Reşad hoca lale devrini ve isyanı çok farklı anlatmış tavsiye ederim

kimsesiz hamam tellağı Halil'i, tarihin derinliklerinden çıkarıp bugüne taşıyor.

Nereden başlasam bilemiyorum. Tarihi roman olma iddiasında olan bu kitap ne tarih ne de roman. Bir roman mı, karakalem çiziktirilmiş yazılar yığını mı ayırt etmek zor. Bu resimli kitabı bir "Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa güzellemesi" olarak nitelemek mümkün. Fakat kitap "güzel" de değil. Aşırı taraflı ve anlatım zayıf. Akıcılık zaten yok. Dil deseniz "edebi" olmakla alakası yok. Çok kalitesiz bir uslup. Hani içerik veya anlatımdan biri iyi olmasa, diğeri için kitap okunabilir. Ama bu kitapta ikisi de yok. Özet olarak bunları söyleyebilirim.
Bir kitap için bu yorumu yazmak istemezdim ama malzeme bu. Okuyunuz, okuyunuz ki ne anlatmak istediğimi kendiniz görün...

Patrona Halil isyanı sıradan bir isyan değildir...O isyan bir devrin bittiiğinin resmidir...O isyan bir Dünya devletinin politikasının değiştiğinin resmidir...Birçok kişinin öldürüldüğünün resmidir...Bir Dünya devletinin yetiştirdiği en büyük şairin öldüğünün resmidir...

O yıllarda Beyazıt’ta, bugünkü Edebiyat Fakültesi’nin hemen yanında bulunan Hünkâr Hamamı’nda tellaklık yapan Patrona Halil, Saray çevresinde uzun zamandır gizliden gizliye örgütlenen bir darbe girişiminin ateşleyici unsuru olarak hizmet görmüştür. "Ar, namus elden gidiyor" gerekçesiyle Patrona Halil’le birlikte ayaklanarak Divanyolu’na doğru yürüyüşe geçen ayaklanmacılara başka katılanlar da olmuş ve ortalık birden kan gölüne dönmüştür. İstanbul’da tam 49 gün boyunca terör estiren ayaklanmacılar, teker teker avlanıp öldürülmüşlerdir.
Koçu, bu kitabıyla Lale Devri’ne son veren ayaklanmayı canlı ayrıntılarıyla ve lezzetli bir üslupla romanlaştırmıştır.

Türk tarih yazınının en önemli yazarlarından biri olan Reşar Ekrem Koçu'nun güzel bir romanı 'Patrona Halil'. Bireylerin dünyalarına, hırs ve çelişkilerine geniş bir şekilde yer vererek Koçu üslubunun mükemmel bir örneğini okuyucuya sunuyor. Lale Devri'ne son veren ayaklanmayı ayrıntılarıyla romanlaştıran yazar, geleceğin Damat İbrahim Paşası helvacı çırağı Muşkaralı İbrahim ile bir devri kapatacak kimsesiz hamam tellağı Halil'i tarihi derinliklerinden çıkarıp bugüne taşıyor. Osmanlı tarihini kalabalık bir okur kitlesine açan ve sevdiren popüler tarihçi Koçu bu kitabında da tarihi gerçekleri romanlaştırarak bilinmeyeni
gözler önüne sunuyor. herkese tavsiye ederim. bol okumalar.

tarihi romanlardn biri. eski bir tarihcinin kitabı. kitap çok akıcı başlıyor. daha sonraları birden bire tarih dersinde buluyorsunuz kendinizi ve bir dakika ya peki fatma hanıma n'oldu, ibrahim paşa şimdi nerde diye kendinize soruyorsunuz çünkü yazar cevaplamıyor. hatta yazar romanının kahramanlarını unutmuş bir tavırla sıkıcı tarih kitabı kıvamıyla size o zamanları ve bambaşka kişileri anlatıyor. uzun sayfalardan sonra aklına geliyor bir roman yazdığı ama zaten siz çoktan kahramanlara neler olduğu cevabını bulmuş ve kitaptan kopmuş oluyorsunuz. kullandığı osmanlıca kelimeleri anlamak için sıkça arka sayfalara yerleştirdiği sözlüğe de bakmanız gerekecek. iyi bir başlangıç ama gerisi kötü. ama derseniz ki ben tarihi böyle okumayı seviyorum... buyrun...