Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’na giden süreci ve Savaşı ve Ermenilerin Savaş öncesi ve Savaş’ta üstlendiği rolü detaylı bir şekilde farklı kaynaklardan istifade ederek çok boyutlu bir şekilde ele alan eser, bir Hariciyecinin titizliği ile kaleme alınmış ve bu sebeple olmalı eserin üslubu akıcı olmakla birlikte çoğu zaman Hariciye’nin tumturaklı ve sofistike ifade tarzını aratmamaktadır. Tarihî olaylar sebep – sonuç münasebeti içerisinde ele alınırken daha çok konunun dış ilişkiler boyutu ve arşiv kaynakları ele alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Konuların analizi ve temellendirilmesi son derece doyurucu ve sloganik kabullerin çürütüldüğü son derece değerli bir eserdir. Bununla birlikte geleceğin inşası konusunda basiret ve ferasete sahip bir bakış açısı geliştirememiştir. Her ne kadar eserin ismi böyle bir bakış açısını sunuyormuş imajını verse de bu daha çok ele alınan konuların izahında kullanılan bir yöntem olarak kalmıştır.