Daha önce okuduğum, ancak yeniden okuma ihtiyacı duyduğum, İslam'ın “tarihsel” gelişimine dair çok ama çok aydınlatıcı bir eser. Bu kitabı diğer siyer ve dini kitaplardan ayıran en önemli yönü, İslam tarihini inanç tarihi olarak değil “tarihsel” olarak ele almasıdır. Bu önemli bir ayrımdır. Çünkü inanç temelli bakmak, bilimin metedolojisini kullanmayı gerektirmeyip, bazı kırmızı çizgileri aşmadan ve “inanılmış” doğrular üzerinden ele almaktır. Tarihsel bakış ise, bu ilmin yöntemleri ile, objektif olarak, “inanılmış” doğruları mimleyerek ele almaktır. Bu bakımdan da İslam medeniyetini daha “sarih” görmek isteyenlerin mutlaka ama mutlaka okuması, tartışması gereken bir eser.