Milan Kundera'nın en bilinen ve sinemaya da uyarlanan romanı.
Diyalektiği, her şeyin zıddıyla var olduğunu öylesine güzel sorguluyor ki, felsefecilerin yıllarca tartıştığı bu olguyu kadın erkek ilişkisi üzerinden ortaya koyuyor. Hafiflik mi yoksa ağırlık mı daha kötü olan. İşte her şey bu tartışmayla başlıyor.
Tomas'la, Sabina ile, Frank'la ve bunların ilişkileri üzerinden varoluşçuluk, diyalektik, erkek dünyası, kadın evreni anlatılıyor.
Nietzsche'nin ebedi dönüş düşüncesini açarak devam eden roman, dört karakter üzerinden inançları , gelenekleri ve aile ilişkilerini ele aldığı gibi Sovyetlerin baskısı altında yaşamın nasıl bir hal aldığını da anlatıyor. Dönem Çekoslovakya'nın 1968 sonrası Rus işgali dönemleri.
Hayatını hiç kimseye bağlanmadan yaşaması gerektiğine inanan doktor Thomas bu düşüncesi uğruna eski karısının üstündeki iplerinden kurtulmak için belki de oğlundan vazgeçiyor.