Düş Dokumacısı Hakkındaki Yorumlar

Psikoloji ve rüya deyince aklam hemen psikanaliz gelir. Sanki rüyalarla ilgili tek açıklama buymuş gibi bilimsel olarak rüyayı anlatan popüler bilim kitaplarına pek rastlanmaz.
Douwe Draaisma bu açığı oldukça başarılı biçimde kapatıyor. Kitapta erotik düşlerden kabuslara, körlerin nasıl düş görüdüğünden otizm tanılı kişilerin düş deneyimlerine kadar farklı pek çok konuya değiniliyor. Kitabın dili oldukça akıcı ve yazarın bilimsellik dozu da bence yerinde. Bazen anlatılanlar biraz yüzeysel geldi ama bu benim mesleğimin psikoloji olması ile ilgili büyük ihtimal.
Psikanalizin yoğun uğraşmasına rağmen düşlerin psikolojik incelemesine diğer yönelerden pek önem verilmez psikoloji literatüründe. Yazar elbette psikanalizden bahsetse de rüyaları veriler ışığında objektif ve bilimsel inceleme isteği övgüyü hak ediyor.

kitabı alırken kendi düşlerimi yaratabilir miyim soruma cevap arıyordum sadece. şimdi elimdeki sorulardan bir kitap çıkabilir!

Rüyalara dair hurafeler yerine bilim okumak isterseniz bu kitabı okuyun.

Yer yer edebî, yer yer bilimsel anlatım yorsa da ilgilisinin okuması elzem bir kitap

Diğer yorumların aksine ben kitabı açıklayıcı olmaktan uzak buldum. Aksine çok daha fazla soru üreten bir kitap ki bu da felsefe eğitimi almış biri olarak yazarın tam da yapmak istediği şey.

Düşler hakkında herşey var ve bu kitaba bayıldım

Düşler hakkında bildiklerimiz ve bilmediklerimiz çarpıcı ve bilgilendirici bir şekilde anlatılmış.

Akıcı, düşlere benim gibi kafayı takmış biri için aydınlatıcı bir kitap. Emeği geçenlere teşekkürler.

Cok aydinlatici ve ilginc bir kitapti. Sikmiyor keyifle okuyorsunuz. Tavsiye ederim.

Rüyalarla ilgili bilimsel çalışmaları, bugüne kadar edinilen verileri, öne sürülen çeşitli teorileri anlatan bu kitabı, konunun meraklılarına şiddetle tavsiye ederim.

Kitabın adında geçen “dokuma” ibaresi ise dokuma tezgâhıyla insanın sinirsel mekanizmaları arasında kurduğu bağdan ileri geliyor: “Beynimizin bazı kısımları, bizler uyurken nöbet tutmak zorunda kalıp düş olarak deneyimlediğimiz öyküleri dokumaya başlar.” Dolayısıyla Draaisma, düşün değdiği her noktayı dikkatle inceliyor; beyni, vücut hareketlerini, korkuları, erotizmi, renkleri, ışığı, günlük yaşamın rüyalara yansımasını ve kâbusları ele alıyor.Kesinlikle tavsiye ederim.

Kitabın olayının baş kahramanı tabi ki de Descartes ve onun başımıza açtığı belalar çerçevesindeki sorunların incelenmesi. Harika bir sekilde problematiği açımlıyor.