Büyük bir Gazap sonrası dünyadaki birçok türler yok olmuş, nükleer felaket sonunda bazı insanlar genetik mutasyona uğramıştır. Nükleer felaketten birkaç bin yıl sonrasını anlatıyor kitap. Aptal ve yobazların olduğu bir köy düşünün. İnsanda ve hayvanda uzuvları eksik veya fazlaysa onlar ucubedir ve derhal öldürülmeleri gerekir. Çünkü Tanrı'nın gerçek süretine küfürdür ve bunlar sapkın ve günahkardır. Eğer tarlada ekinlerde bir tuhaflık varsa - domatesin şekilsiz olması veya yapışık salata gibi- tüm tarla ilahiler eşliğinde yakılır.
Yazar bizlere aslında bu kitabında ayrımcılığı, ırkçılığı anlatmış. Yazar o kadar gerçekçi bir kurgu ve o kadar mantıklı şeyler yazmış ki, sanki yarın gerçek olacakmış hissi yarattı bende. Böyle temaları işleyen bilim kurgu romanın okunması zevkli, filmleri izlemek keyifli ama ya bunlar ilerde gerçekleşirse? Yaşamın ayarlarıyla oynayınca, geleceği değiştirince nasıl yaşanabilir olur bu dünya?