Kimi yazar doğuştan romancıdır, kimisi sonradan. Halit Ziya'yı birinci grupta, Orhan Pamuk'u ikinci grupta değerlendirebiliriz. Pamuk'u okurken çoğu zaman "yapaylık" hissediyorsunuz. Hayattan kopuk, yapmacık bir mekan olan yazarın hayal evreninde dolaşıyorsunuz.Yine de değişik bir cazibesi var onu okumanın. Kurmaca dünyanın kurallarını çok iyi biliyor, romanlarını yazarken derin bir araştırma yapıp bunları kılı kırk yararak kurmacaya aktardığı belli oluyor. Tuhaf bir güzellik var bu kitaplarda, anlatmak zor. İlmek ilmek dokunduğu belli olan, olmadık ayrıntılarla okuru şaşırtan, alakasız olayları büyük bir çabayla birbirine bağlayıp okuru buna inandıran romanlar...Velhasıl okunmaya değer görüyorum.