Başından sonuna kadar ilginç, ironiyle dolup taşan, sürükleyici ve bir bakıma sert roman. Komik mi komik ama öncelikle insanlığa dair (özellikle de Amerikan insanına) söyleyecek, bağırıp çağıracak çok şeyi var. Doğa ve insan ilişkisine dair eleştirilerini Alaska'da bir ayı saldırısına uğrayan beyaz yakalı üzerinden yapıyor. Kahramanımız da sevimsiz mi sevimsiz, gıcık mı gıcık. Ama okurken anlıyorsunuz; ava giderken avlanan bu adam hedefimizdeki adam zaten. Kitabın epey ilginç bir finali var. Son cümleye kadar gülmeye devam ettiriyor. Kitabı okurken aklıma Shameless dizisinden sahneler geliyor derken bir yerde kahramanımız başına geçen olayın filmi çekilse ayıyı William H. Macy oynar diyordu. Yeraltı edebiyatı dedikleri şeye yakın sayılabilecek bir kısa ama kuvvetli bir roman. Adı dahil pek enteresan ve ilk cümlesinden itibaren keyifli bir okuma, güçlü eleştirel bir izlence vaad ediyor. Phone Booth filmini sevenler ve biraz daha mizah isteyenler bu kitabı sever arkadaşlar.