Eseri okumaya başladığımdan beri, nedendir bilinmez -belki de Corbin'in İranoloji uzmanı olmasından ve İrani inançların veya Şii'liğin etkisinde aşırı derecede kalmış olmasından ötürü- Şiilik inancını Sünniliğe karşı savunmaya çalışarak Şiiliği Sünniliğe üstün çıkarma gayretini gözlemler gibi oldum. Araştırdığı kültürden etkilenmesi doğal olabilir, ancak esere bu kadar yansıtılması ne kadar doğru orası yoruma açıktır. Kıymetli hocamız Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'nin güzel çevirisi, okuyucuya ayrıca bir lezzet sunuyor (Arapça-Farsça kökenli kelimler hali ile çok ama ben aşina olduğumdan bir sorun yaşamadım). Ancak ilgimi çokça çeken mesele, Hatemi hocanın dipnotları oldu. Nedense Corbin, kaynak göstermden birçok söylentiyi de eserine dahil etmiş. Birçok sayfada, Hatemi hocanın "buna da kaynak gösterilmemiş" gibi ifadelerine rastlamak mümkün. Konu Ortaçağ İslam dünyası ve İslam felsefesi olunca, haliyle bu durum daha fazla dikkat edilmesi gereken birşey oluyor. Başarılı bir eser tabii ki de, okunmalı bence. Ancak sadece Sünni ya da sadece Şii mezheplerinden biri ile ilgili değil, ikisi ile de ilgili bilgi sahibi olanların daha iyi kavrayabileceği ve okurken kıyaslama yoluna gidebileceği bir eser. Tavsiye edilir.