Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
zafer saraç
04.11.2022
Donanımlı Bir Eser: Orta Çağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar
İnsanlar belli coğrafyalarda nüfus kesafetini sağladıktan sonra birbirleriyle temas kurmaya başlarlar. Her coğrafya kendisine biçilen kaderi yaşarken bölgesindeki nimetlerden istifade eder. Fakat dünyanın misafirlerine verdiği lütuflar her yerde aynı değildir. Bu yüzden insanlar birbirleriyle ilk etkileşimlerinden sonra mutualist bir faydalanımı öncelerler. İlk olarak takas usulünü geliştirirler. Karşılıklı alışveriş, zamanla, ticaret denilen üst yapıya evrilir. Artık, insanın olduğu her yerde ticaretin az ya da çok hükmü vardır.

Tarih, geçmişteki insan ilişkilerini incelerken ticari münasebetlerin zengin malumatlarına ulaşır. Ama bazıları için ticaret basit bir değiş tokuş meselesidir, ticari yollar üzerinden yürütülen ve paranın hükmüyle şekillenen ekonomik bir parametredir. Fakat insanlar arasındaki iktisadi temas noktaları derinlemesine tahlil edilirse, ticaretin düşünülenden daha fazlasını içerdiği fark edilir. Ahmet N. Özdal, bahsedilen potansiyeli yüzeye çıkarmak amacıyla hareket ederek, Orta Çağ ekonomisini, altın devirlerini yaşayan Müslümanların üzerinden izah eder.

Aslında, ticaretin yüksek gizil gücü etki mekanizmasında yatmaktadır. Bundan dolayı ticaret kapsamlı olarak değerlendirilmeden önce, olgu sunumu yapılmalıdır. Özdal, buradan yola çıkarak giriş bölümünde ticaretin sosyal akislerine Müslüman ve gayrimüslim toplumların gözünden ses vermeye çalışır. Esasında yazarın aktarmaya çalıştığı, bir toplumsal yapının lokomotif gücünün kaynağını göstermektir. Bu kısımda okur, ticaretten ziyade ticaretin önemine kani olduktan sonra esas meselelere geçilir.

Eser kabaca dört bölümden oluşmakla birlikte, ilk bölümde Orta Çağ Müslüman coğrafyasının ticarete yatkınlığı incelenir. Bir tarihi olay ele alındığında, en önemli bileşen mekandır. Zira iktisadi yapıyı besleyen ortamın tahlil edilmesi; konuyu daha iyi netleştirir. Coğrafyadan yola çıkılarak toplumsal birimlerin üretim potansiyelleri, piyasa hacmine etki eden durumlar, iktisadi kırılma noktaları ve para ilişkileri bu bölümde detaylandırılır. Her ne kadar birinci bölümle ekonomik yapıya ışık tutulmak istense de fazlasının okura verildiği görülür. Coğrafya, insan ve tarih ilişkisinin kapsamlı tahlilinin ufuk açıcı olduğunu belirtmek gerekir.

Eserin ikinci bölümünde ise; yazar olgunun merkezine yoğunlaşarak ticareti ele alır. Bu bölüm vasıtasıyla yazarın konusuna ne kadar iyi odaklandığı ortaya çıkar. Zira ticari emtianın pazardaki hareketliliğinin tüm macerası satırlara yansıtılır. Ekonomik sistemin mikro işleyişine dair verilen örnekler konunun daha iyi anlaşılmasına sebep olur. Keza, üretilen bir malın son alıcıya kadar ulaşmasındaki bütün bileşenler kalem kalem masaya yatırılır. Hatta günümüzdekine benzer bir ticari yapının geçmişte de olduğu ortaya çıkar. Zamanımızda kapitalist sistemin dayattığı bazı ekonomik manevraların benzerlerinin geçmişte de yaşandığı ortaya çıkar ki bu bazılarına anakronik gelebilir. Fakat yazarın yaklaşımı ve kanıtları bu algıyı kırmaya yetecek kadar güçlüdür.

Üçüncü bölümde ise; ticari işlemlere değinilmiştir. Bu bölümde ticari mekanizma, bir motor serencamıyla ele alınmıştır. Geçmişte, böylesine disiplinel prosedürlerden oluşan ekonomik işleyişin olduğunu görmek şaşırtıcıdır. Hatta günümüz için yabancı gelmeyen banka, borsa, muhasebe vb. tabirlerin geçmişteki izdüşümü fazlasıyla dikkat çekicidir. Yine konuyu sağlam dayanaklarla sunmak için verilen ticari işletmelerin faaliyetleri bu bölümde ele alınmıştır. Örnek verilen işletmelerin devrimizi gölgede bırakan etkinliklerinin öyle her ekonomi ve tarihi buluşturan kitapta görülmesi mümkün değildir.

Son bölüm ise; ekonominin esas unsuru olan tüccarlara ayrılmıştır. Aslında bu bölüm ekonominin sosyal tarihle buluşması olarak değerlendirilecek olup, tüccarların sosyal yaşantılarının en girift noktalarına dair örnekler verilmiştir. Orta Çağ’da bir tüccarın ne yiyip içtiği, yaşamını nasıl sürdürdüğü, ilişkileri ele alınmıştır. Üstelik bu kısımda tüccar örgütlenmelerine dair kıymetli bilgiler verilmiştir.

Ticaret denildiği zaman akla kafa karıştırıcı birçok bilginin geldiği malumdur. Üstelik bazen ağır jargon ve terminoloji kullanımı ile neredeyse anlaşılmaz bir üslup zuhur eder. Ama Özdal’ın ifadeleri gayet açık ve nettir. İlgiyi canlı tutan örnekler sayesinde ekonominin anlaşılmaz bütün dalları yazar tarafından budanır. Hatta müellif bol örnekli anlatım yöntemi ile konuyu daha ilgi çekici bir hale getirir. Ayrıca yazar bilgi ve yorum görevini yerine getirdikten sonra da boş durmayarak okurun tahayyülünü canlandıracak çıkışlar yapar. Zira eserin kanıksanması, bazen tahayyülü aktif okurun girişimleriyle olur. Misal Özdal “Özenle şekil verilmiş bembeyaz sakallı bir tüccarı, elindeki bastonuyla iş yerine doğru yürürken tasavvur edebilirsiniz (s.397)” diyerek okurun muhayyilesini uyararak, Orta Çağ ticaretinin içine okuru çeker.

Özdal’ın kaynak kullanımına ayrıca değinmek gerekir. Çünkü her akademik çalışmada görülmeyen, örnek teşkil edecek bir metot söz konusudur. Kitabın girişinde sayfalarca kullanılan kaynaklara dair rafine bilgiler verilir. Üstelik, eserde neredeyse eksiksiz Orta Çağ’ın (X ve XIV. yüzyıllar arası) tüm kaynaklarında ticaretle ilgili bilgiler süzülüp, sunulur. Ayrıca kaynakların ilgi çekici alıntılarla sunulması; okurun bahsedilen eserlere olan ilgisini kamçılar. Hatta eserden yola çıkan bir okurun onlarca ilgi çekici başka esere ulaşacağını söylemek mümkündür.

Ayrıca Türkiye’de ticaret tarihiyle ilgili literatürün çok güçlü olduğu söylenemez. Eserlerde ticaret ayrı başlıklar altında sunulur ve diğer olaylarla doğrudan ya da dolaylı etkisinden bahsedilmez. Oysaki ticaretin kelebek etkisi sert sonuçlarla başka olaylarda kendisini gösterir. Bu yüzden ticarete dair basit değini boyutunda kalan yaklaşımlar anlaşılması zaruri tarihi vakaların birçoğunu muallakta bırakır. Fakat ele aldığımız eser, ticaretin tarihi olaylardaki etkisini net kanıtlarla ortaya koyar.

Eserde Batılı bazı tarihçilerin katılmakta güçlük çektiği yorumlar tez şeklinde sunulur. Örneğin, Avrupa’nın Orta Çağ’daki ticari silikliği dile getirilir (s.211). Ayrıca ticaretle en çok Yahudilerin uğraştığı fikrine ilişkin yanlışlar öne sürülür. Yine Orta Çağ’da Akdeniz’deki Venedik (ya da İtalyan) tahakkümünün abartıldığı beyan edilir (s.477). Bu tarz fikri çıkışların eser için artı değer olduğunu belirtmek gerekir. Zira tarihçinin ödevi etliye sütlüye karışmadan salt bilgiyi nakletmek değildir.

Tabii, her ilmi eserde destek unsurları; resim, şekil, tablo ve harita gibi yardımcılardan faydalanarak okura sunulur. Eserin bu konuda fazlasıyla zengin olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bazen karmaşık bir ilişkiler yumağına dönen ticari faaliyetler, grafiklerle açık seçik okura sunulur. Resimler ve haritalar sayesinde akılda soru işaretleri kalmaz. Hele bazen 25 sayfayı bulabilen bilgi yüklü tablolara her eserde rastlamak zordur. Yine eserin sonuna Orta Çağ’ın klasik eserlerinden derlenen tüccara tavsiye ve öneriler kısmı, esere ayrı bir çeşni katmaktadır.

Sonuçta; bu hacimli eserin akademimiz için büyük bir kazanım olduğu bir gerçektir. Binlerce sayfa kaynağın içinden süzülerek yazılmış bu çalışmaya benzer eserlerin kaleme alınması her tarih okurunun beklentisi dahilindedir. Şayet bir üniversitede tez yazılacaksa bu kriterlere sahip olmalıdır. Akademik bir kitap kaleme alınacaksa minimum bu tarz bir donanımla sunulmalıdır. İlmi gelişme ancak ve ancak bol çalışma ile kemale erebilir. Eserin nasıl güçlü bir çalışmanın ürünü olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
"Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar" başlığında önemli bir çalışma...
Ahmet N. Özdal'ın 2016 yılında Selenge Yayınevi'nden neşrettiği bu eser, Ortaçağ ekonomisini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Bu konuda ele alınan eserler, genellikle ticaret yolları ve ticari durumun genel seyri ile ilgilenirken, bu eser bahsetmiş olduğumuz belli başlı konular üzerine yeni yaklaşımlar ilave ederek vücut bulmuştur. Elbette çalışmanın ana konusu olan "ticaret" olgusu ilk olarak değerlendirmeye alınmış, sonrasında Müslüman tüccarların da bakış açılarını sunmaktadır. Çalışmanın bu konu hakkında, İslam dininin ticarette sanılandan çok daha özel bir öneme sahip olduğunu aktarmaktadır.

Ticari atmosferin oluşumunda en önemli unsur olan "üretim" süreci hakkında ve sonrasında üretim grubunda yer alan üretici sınıfına, ardından üretimin temel yapı taşlarından biri olan arz/talep ilişkisine de değinilmiştir. Ticaretin gelişimi ve bunun sektör haline gelmesinin ardından oluşan ticaret kolonilerinden bahsetmektedir. Gelişim sürecinin yanı sıra ticari güzergahlar hakkında da bilgiler ihtiva etmektedir. Örneğin; Baharat Yolu'nun çok kollu bir yapıya sahip olması, Hint Okyanusu'nun kozmopolit bir görünümde olmasıyla birlikte hiçbir devletin egemenliğinde bulunmamasıdır. İslamiyet öncesinde Arap Yarımadası'ndan Çin'e doğru gerçekleştirilen ticari seferlerin hayli ilginç ve pahalı ürünlerden oluştuğundan bahsedilmektedir. İslamiyet'in yaygınlık kazandığı en erken dönemlerde bu güzergahta gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin sıklık kazandığına dikkat çekiliyor. Ticaret güzergahlarından ve şehirlerden bahsedilirken paragraf aralarında bulunan haritalar da konuyu pekiştirici bir işlev görüyor. Ticaretin sadece karayolu üzerinden değil, deniz yolculuğu gibi bir alternatifinin bulunduğu da bir başlık altında aktarılmaktadır.

Ticari hareketliliğin bulunması çeşitli tehlikeleri de üzerine çekiyordu. Mesela Moğol istilası tüm Yakındoğu'nun tehlikeli olarak anılmasına meydan veriyordu. Bu tehlikenin yanı sıra klimatolojik tehlikeler de ticareti tehlikeye uğratabilirdi. Mesela çöller, nehirler ve dağlar gibi aşılması zor tehlikeleri de içerisinde barındırıyordu. Nakliyat ve taşımacılık hususunda yük ve yolcu gemileri ile ilgili önemli detaylara da rastlıyoruz. Gemilerin işlevselliği ve kapasitesi hakkında da bilgi verildiği görülmektedir. Buna bağlı olarak ticari yazışmalar, bazı belge, makbuz örneklerini ve Abbasi Cehbez Divanı'nda geçen muhasebe terimlerine de bir bölümde yer verilmiştir.

Son olarak ticari faaliyetlerin yürütücüsü olan tüccarların yaşam ve sosyal alanlarına değinilmiş, onların yaşamış oldukları bölgelerden ve tercih ettikleri evlerden de bahsedildiğini görüyoruz. Yazar, tüccarların her yöreye halka ve döneme göre farklılaşan giyim tarzları ile ilgili genel bir tanımlama yapıyor;

"Resmi üniformaları (Tıraz, Hil'a) özel olarak hazırlanmış üst düzey yetkililerin ve kralların haricinde en şık giyinenler, tüccarlardı." (s. 405)

Hatta tüccarların üzerinde koruyucu dualar, muskalar taşıdıkları ifade ediliyor. XIII ve XIV. yüzyıllarda herhangi bir tarikata mensup çok sayıda tüccar bulunduğu bilgisi verilmektedir. Eser, ağırlıklı olarak İslam kaynakları ve beraberinde modern tarih araştırmaları ışığında, akıcı bir üslupla yazılarak vücuda getirilmiştir. Kitabın başlangıcında yer verilen kaynak tanıtımı da çalışmaya ayrıca şık bir tutum kazandırdığı söylenebilir. Epey hacimli bir çalışma olması bakımından, emeği geçenlere teşekkürlerle...

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kestenli
20.06.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
BU ALANDA OKUDUĞUM EN GÜZEL ESERLERDEN BİRİ TAVSİYE EDERİM
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ahmet Seki
02.03.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Oldukça hacimli ve doyurucu bir çalışma. Türk araştırmacıların da böyle eserler verdiğini görmek sevindirici.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
10*
28.12.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ticaret tarihi ile ilgili önemli bir eser. Yazarın emeğine ve kalemine sağlık...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kosovic
23.08.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Güzel ve tarihi bir genel kültür bilgisi veren güzel bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Cumali Biyikli
02.06.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ortaçağ siyasi kaynaklarını toplamıştım iktisadi olarak kaynak bulmak zor oluyordu bu kitaba denk geldim. Araştırmalarımıza kaynaklık edecek güzel bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Basri Emmi
07.04.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ortaçağ Ekonomisi Uzmanı olan Ahmet Özdal'ın literatüre kıymetli bir katkısı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
farzumisal
26.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yazarın doktora çalışması olan eserde dönemin kaynakları dikkatli bir şekilde tahlil edilmiş ve ortaçağ müslümanlarının ticari ve ekonomik yaşantıları geniş bir perspektifte ele alınmış. Üstelik bir akademik çalışma için de gayet akıcı bir üsluba sahip. Emeğinize sağlık sayın yazar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Urukagina07
09.10.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Önemli bir çalışma, özellikle iktisat tarihçiliği açısından değerli. Kütüphanede yer almasında fayda var...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
vefakâr
28.04.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
güzel faydalı bir çalışma olmuş.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Harun Kale
09.02.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
hacimli ve güzel bir çalışma. ama gereksiz yere ayrıntı var gibi duruyor; eğer amaç bu değilse
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Uzak12
22.10.2019
Kitapta Ortaçağ ekonomisinin belirleyici unsurları, Ortaçağ Müs­lüman dünyasının ticaret olgusuna bakış açısı, üretim faaliyetleri ve bu sü­reçteki manevi dinamiklerin detaylarıyla anlatılmış olması bakımından Or­taçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar adlı bu çalışma Ortaçağ araştır­macılarının ekonomi çalışmalarında kullanabileceği nitelikli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla