Sadece milli eğitim müfredatında yer almakla kalmayıp Yeşilçam
filmlerine ve TV dizilerine de konu olan bu romanın konusunu uzun
boylu özetlemeye gerek yok herhalde. Adı üstündedir zaten; Aşk-ı
Memnu, yani Yasak Aşk! Genç bir kadın(Bihter), yaşlı bir
koca(Adnan Bey), Adnan beyin kızı Nihal ve yakışıklı yeğeni
Behlül arasında geçen trajik bir aşk hikayesidir anlatılan. İlk
bakışta Osmanlı romanının Fransız edebiyatından ödünç
aldığı ana tema -aşk ve cinsellik- yinelenmiş, bu roman
geleneğinin gelenekselleşmiş bütün tiplerine yer verilmiş
gibidir. Üstelik büyük bir felaketle sonuçlanan ortak yazgıyı
paylaşan roman kişileri Batılı yaşam tarzını benimsemiş
Osmanlılar olunca, Halit Ziya’nın meselesinin -yine geleneksel-
Doğu-Batı sorunsalı çevresinde döndüğünü söylemek de
mümkündür. Oysa 'Aşk-ı Memnu', herhangi bir toplumsal
meseleye odaklanmaz, yazar insan psikolojisine ağırlık verdiği
anlatımıyla yasak bir aşkın etrafındaki bireysel davranışlara
eğilir. İlk dönem Osmanlı romanlarındaki ahlakçılık ve
toplumsal ilgi yoktur 'Aşk-ı Memnu'da; mensubu olduğu Servet-i
Fünun topluluğunun -II.Abdülhamit saltanatının baskıcı
ortamının da etkisiyle- 'sanat için sanat' anlayışı gereği,
Halit Ziya romanına eğitsel bir rol yüklemez. O, gerçek anlamda
bir roman yazmayı amaçlamış ve başarmıştır.