Fransa topraklarında I.Dünya Savaşı döneminde başlayan macera kitabın sonuna kadar tempo ve heyecanından hiç bir şey yitirmeden devam ediyor. Bu bölümde usta yazar Wilbur Smith okuyucularına savaşın amacının düşmanı elden gelen her imkanı kullanarak yok etmek olduğunu çok dramatik bir şekilde öğretiyor. İnsanın içine derin bir hüzün çöküyor ve sanki savaş meydanında siz de varmışınız gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Trajik olaylar bununla bitmiyor. Asıl ilginç ve uzun estanteneler Centaine De Thiry’nin ne bir kaya, ne bir yaprak, ne bir bitki, ne bir kuş, ne bir köpek, ne de güneşten korunabilecek bir siperin olmadığı uçsuz bucaksız Afrika kıyılarına düştüğü zaman meydana geliyor. Kitap çok enteresan bir sonla bitiyor. Aniden çok zengin biri haline dönüşseniz bile hayatta son derece yalnız ve mutsuz olarak kalabileceğinizi öğretiyor. Yazılanın önüne geçilemeyeceğini üzülerek de olsa kavramış oluyorsunuz...