Modern hayatın ve hızla sekülerleşen dünyanın kirli yüzüne o kadar çok aldandık ki, hem aldattık hem aldandık. Artık kelimelerimiz özensiz kirli ve paslı, davranışlarımız taklit ve kof. Kendimize has olan hiç birşey yok elimizde. Sözcüklerimiz bile zaman zaman bize ait değil. Peki ya kalbimiz... Kalbimiz hep kış. Baharı bekleyen, sokakta üşüyen kuşlar kadar ürkek ve korkak. Dokunmaya oraya, ulaşmaya korkan gerçekle yüzleşmeye gücü yetmeyen firari bir kaçak gibi... Kitap bize; son zamanlarda ihtiyaç duyduğumuz unuttuğumuz o inceliği, zarafeti yalın abartı ve gösterişten uzak bir dille anlatıyor.