Cinayetin Parıltısı Hakkındaki Yorumlar

Bir solukta okuduğumu yazmak isterdim ama benim için çıtanın altında kaldı. Dil akıcı değil. Olaylara kendinizi kaptıramıyorsunuz. Okumasam da olurdu.

John Lee bu polisiye de kendi ülkesi üzerinden aslında dünyada pek çok ülkede uygulanan topal eğitim sistemini sert bir dille eleştirerek hem aileler hem de eğitimciler tarafından tekrar sorgulanması gerekliliğini göstermek istemiş. Başlarda durağan giden olaylar bir noktadan sonra hız kazanarak çözüme ulaşıyor. Keyifli bir polisiye roman.

Merakla severek okunan bir kitap

Keyifle bir solukta okunan bir roman.

Ortalamanın altında bir kitaptı. Yazarın güzel eserleri var, onlara yönelip bu kitabıyla zaman kaybetmeyin derim.

zaman zaman detaya sıkışmış

Bu kitap serinin ikinci kitabı. İlk kitap olan Call for the Dead (Ölüme Çağrı) akabinde okunması kitabı daha anlamlı kılıyor. Akabinde okunması gereken kitap ise Soğuktan Gelen Casus. Ondan sonra da henüz Türkçe'ye çevrilmemiş olan "The Looking Glass War". Sonuncu kitabı orijinal dilinde okuyamayanlar için eski yapım bir filmi mevcut. Maalesef JlC kitaplarının Türkçeleştirilmesinde sıraya önem verilmeden çeviri yapılmış olması Türk okuyucusunu okuma sırası bakımından zora sokuyor. Fakat kitabın çevirisi, editlenmesi gayet başarılı. Yukarıda verdiğim okuma sırası JlC'nin Early Days, yani erken dönem dörtlemesine ait sıralamadır. Bunun akabinde ise Karla Trilogy denen Karla Üçlemesi ve bu üçlemeden sonra da Smiley'nin emeklilik günlerine ait iki kitap okunmalı. Keyifli okumalar.

John Le’den okuduğum ilk eser. Kendisi de MI5 ve MI6 da çalışmış bir görevli. Bunun da verdiği tecrübeyle olaylara bir casus gözüyle yaklaşıyor. Dili akıcı mı derseniz bence hayır. Ama olay örgüsü olarak beni etkiledi diyebilirim. Diğer kitaplarını okumam için bir referans oluşturdu.

Carre'nin derinlemesine sorgulayıcı Stanley ile gelişen ilginç bir öykü. Acaba hangi hususta ters köşeye yatıracak bizi diye beklediğimiz güzel bir polisiye..neden 5 * değil? Çünkü 5 * lıkların hakkını yememek için:)

Bence kurgu, anlatım ve merak ögelerinin yoğunluğu açısından oldukça doyurucu.İster şöhretsiz bir şairin ilk dönem çalışmalarını ister bin bir zahmetle toplanmış istihbarat kırıntılarını inceliyor olsun, kanıtların ötesine asla geçmezdi" prensibiyle çalışan kahramanımız Smiley'i çok sevdim. İngiliz soğukkanlılığı ile olaylara zekice yaklaşımı sonra okuyacağım serüvenleri için referans oluşturdu bende.

Yazarın 2.dünya savaşı sonrası İngiltere taşra hayatı ve yatılı okullarına büyüteç tutarak, zaman zaman ironik bir dille kaleme aldığı akıcı ve sürükleyici bir polisiye öykü... John Le Carre bu tür romanlarda yüksek standart..

Klasik bir cinayet romanı tadında. Smiley, gizli servisçilere özgü analitik zekasıyla katili arıyor. Bir yandan da kendini sefil, zavallı Smiley olarak maziden tanıyan yöre halkından gizlemeye çalışıyor. Artık böyle romanlar yazmıyorlar. Türkçeye ilk kez çevrilen bu roman, klasik cinayet romanlarından vazgeçemeyenler için gizli kalmış bir mücevher. Ayrıca İngiltere'deki kast sistemine dair çarpıcı bilgiler de sunuyor.