Saklı Seçilmişler & Siz Onları Değil, Onlar Sizi Seçti Hakkındaki Yorumlar

Sanırım kitabı okuyan herkes tükettiğimiz gıdalarla ilgili sorgulama yapıyordur. Dünya üzerinde kapitalist sistem tarafından doğal beslenme alışkanlıklarımız yok ediliyor. Sağlıklı beslenemiyor ve sağlıklı yaşayamıyoruz. Hastalıklardaki artış oranlarının en büyük sebebi de bu maalesef.
Mutlaka okunması gereken bir kitap.

Soner Yalçın zaten çok iyi bir araştırmacı gazeteci, müthiş detaylar var, çok iyi

Neye üzülsem bilemedim. Çaresiz bırakılan çiftçilerimize mi, tarım ve sanayimiz üzerinde oynanan oyunlara mı yoksa bilinçsizce tükettiğimiz yapay ve DNA’sı bozuk gıdalara mı?

Acı gerçekler. Farkında olmadıklarımız. Ya da göremediklerimiz..

Gerçekler çok sarsıcı ...

İnsanlığı tarım ilaçlarıyla, kısır tohumlarla, gdo'lu ürünlerle yok edecekler sanıyorduk, bir de covid-19 çıktı. Bakalım süreç nasıl devam edecek...

Soner yalçının araştırmacılığı mükemmel. Kendi kalitesinde mükemmel bir kitap. Bir küçük eksiğini gördüm yazmadan geçemeyeceğim, sağ-sol ayrımında ibreyi ayarlayamamış birazcık.

Kitap mükemmel. Kitapta bulunan bilgilerin hepsi gerçek araştırmalar birçoğunu araştırıp karşılaştırdım. Eski çiftçi amcalarla konuştum. Ülkem ve ailem adına çok üzgünüm.

Tüylerim ürperdi bazı yerlerde. Sadece şunu sormak istiyorum: Böylesine önemli bilgileri ,ya da adına iddia mı dersiniz, içeren kitabın ortaya çıkma zamanı dikkatimi çekti! Sadece Soner YALÇIN özelinde söylemiyorum bunu. Son zamanlarda bu konulara değinen kaynaklarda artış var. Neden daha önce yoktu? Böylesine HAYATİ bir konu varken! Önceden bilinmiyor muydu bunlar?

Soner Yalçın ın değerli araştırmalarının ürünü kitapta birçok güzel bilgi mevcut

Soner Yalçın klasiklerinden biri daha

okudukça bilgilendiğiniz bilgilendikçe artık hiç bir şeyi rahat kullanamayacaginiz bir kitap

çok fazla tekrar var ama yine de okunmaya değer

Zaten bildigim cogu sey var icinde. Tarih tekerrurden ibaret diyerek cocuklarima miras olarak birakmak icin aldim. Acip okusunlar

çok detaylı bir çalışma, kitabın sonunda insan her türlü yiyecekten tiksiniyor

Alıntılar çok fazlaydı kafa karışıklığına mahal veriyor

sagligimizi tehdit eden gida terorune karsi yazilmis guzel bir kitap ama bi yerden sonra cok fazla tekrarlar iceriyor okurken zorlandigim icin yarida biraktim insallah biraz zaman gecince kaldigim yerden tekrar okumayi deneyecegim

Yazıları okurken düşündürürdü... Kitabını yeni aldım. Eminim kitabı da yazıları gibidir...

ONLARIN DEĞİL BİZİM SEÇEBİLECEĞİMİZ GERÇEKLERE DOĞRU...

kitabı okurken şu anonsu duyuyorsunuz : etrafınız sarıldı cebindeki her şeyi ver ve çalışmaya devam et!

Soner Yalçın kitapları benim için “back to the future” filmleri tadında. O profesör Brown oluyor, bense Marty McFly oluyorum ve Soner Yalçın’ ın kitaplarıyla zaman içerisinde yolculuk yapıp yapıp yine günümüze dönüyorum. Zaman içerisinde yolculuk yapmayı seviyorsanız Soner Yalçın Rehberliğindeki gezilere katılmanızı tüm samimiyetimle tavsiye ediyorum.

Gerçek ama zor

Korku filmi gibiydi.Okuması kolay değil ama birçok bilgi de içeriyor. Yavaş yavaş sindire sindire okunabilecek bir kitap

bir soner yalçın kalsiği bence. baktığınız ama göremediğiniz, bildiğiniz sandığınız ama bilmediğiniz pek çok şey bu kitapta.

Gerçekler çok acı...

Soner Yalçın'ın araştırmaları güzel ,okunabilir.

Büyük bir beklentiyle almıştım fakat beklentimi asla karşılamadı. Siyasi söylemler ve eleştiriler çoğunlukta...

Soner Yalçın dan komple teorileri kesin mi araştırılması gerekir

fazla komplo geldi.

Allahım neler yeyip içiyoruz öyle. Nasıl da sağlığımızla oynamışlar. Bu konular bir şekilde insanlar arasında konuşuluyor ama böyle detaylı tarih ve belgelerle anlatılınca insan korkuyor.

Soner Yalçın harika bir çalışma hazırlamış. Okudukça derinleşen bir eser.

Çokçaemek verildiği belli olan , gıdamızla oynanarak uzerimize oynanan kirli oyunları deşifre eden bir kitap.

öğrendiklerimi keşke bilmeseydim diyor insan. cehalet mutluluk sonuçta. ne yediklerimiz tat veriyor ne soluduğumuz hava

Böyle bir kitap bence herkes tarafından okunmalı ve okutulmalı bizlere oynanan oyunların farkına vardırmayı sağlayan çok kıymetli bir kitap.Soner Yalçın ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

Kara kutu isimli kitabın önsözü niteliğinde bir kitap. İki kitabı da birbirinden ayırmamak lazım.

Yemek düzenimi değiştirdim. Gerçekten çok iyi ama bazı bölümlerini araştırmanızı tavsiye ederim.

kitapta soner beyin tarzı olduğu üzere çok fazla tarih, isim vs var. soner beyin stiline alışkın olmayanları zorlayabilir. ancak bize yıllarca ne yedirdiklerini, gıda sektöründeki dönen dolapların öğrenilmesi açısından çok önemli bir çalışma. soner beye bu çalışmasından ötürü ayrıca teşekkür ederim. elime kalemine sağlık.

Kara kutu isimli kitabın önsözü niteliğinde bir kitap. İki kitabı da birbirinden ayırmamak lazım. Bu kitabı okuduktan sonra yemek yemeye aşı yapmaya korkacaksıniz diyebilirim. İsmini şimdi hatırlayamadığım ingilizce bir yapıtta vardı aşağı yukarı anlatılanlar aynı şeyler.

Kitabı okudukça kişilere kurumlara hangi birine sinirleneceğinizi şaşırıyorsunuz

çok fazla siyasi konular olsada güzel kitap. kitabı bitirdikten sonra yediğiniz içtiğiniz her şeye şüphe ile yaklaşacaksınız. okunmalı,okutulmalı . her kitaplıkta bulunması gereken kitaplardan.

Dünyaya hükmeden kişilerin para için ne yapacaklarnı anlatıyor güzel...

Kara kutuyu okuduysanız bunu da okumalısınız

Siyasi konulara çok girmeden direkt konuya bağlı kalsaymış yazar daha etkili olurdu düşüncesindeyim.

Yediğiniz içtiğiniz şeyleri tekrar düşüneceksiniz

kitabı okuduktan sonra gıda adına herşeyi irdelemek isteyeceğiniz belki de şüphe ile yaklasacaginiz her türlü bilgi mevcut maalesef .kendi adıma gayet başarılı çalışma

gıdanın önemi ve gıda alanındaki şu anki durumumuzu çok iyi anlatıyor.

Bu kitabı okuduktan sonra hiçbir şey yiyesim gelmiyor.

Soner bey Cumhuriyet Halk Partisinde siyaset yapmalı ve ideolojilerini meclis çatısı altında savunmalıdır. kitabı araştırma şeklinde yazılmış propaganda eseri. bitmiyor. her okuduğum kısmı araştırıyorum ve nasıl taraflı yazıldığına şahit oluyorum. tavsiye etmem.

soner yalçından en hayati mesele olan gıda üzerine çok değerli bir araştırma kitabı

Tarım ürünlerinde ihracatçı bir ülke iken GDO lu fabrikasyon tohumlar ithalat eden bir ülke konumuna nasıl getirildiğimizi eğmeden bükmeden anlatıyor Soner Bey. Bu kitabı okuduktan sonra babama ektiği patates tohumlarını nerden aldığını sordum. Fabrika tohumu bunlar dedi. Eee eskiden nasıl ekim yapıyordunuz dedim. Patatesin bir kısmını tohumluk ayırır kuyularda saklardık dedi. Ekim zamanı geldiğinde çıkarır ekerdik dedi. Şimdi öyle değil her sene fabrikadan tohum almamız lazım dedi. Eski tohumluk patatesler kalmadı dedi. Evet bu kadar acıklı bir haldeyiz aslında. Kitapta ülke yöneticilerinin ne kadar basiretsiz olduğuna da şahitlik edeceksiniz...