Distopik romanlardan sonra uzun bir süre kendime gelemiyorum. Yazarların seneler öncesinden bu kadar öngörülü olmalarına, ölümsüz konular seçmelerine hayran kalıyorum. Korkunun egemen olduğu bir toplumda insanlar düşünemez, düşündüklerini söyleyemez; söyleyemedikçe de içine kapanır ve toplum makineleşerek yok olur. Kitaplardan korkan, korkutulan bir toplumla; hafızasına tutunup soran, merak eden bir avuç insanın bir şeyleri yeni baştan yazabilme öyküsü derdim, bu kitaba. Okumazsak her söylenene inanırız!..